FİRKAT MÜHRÜNÜ BASTIN
Işığını söndürüp tülünü çekince Ay,
Cam kırığı gözüme firkat mührünü bastın. Ömür çok kısa bir an artık günlerimi say, Sevda dolu sözüme firkat mührünü bastın. Kanadını çırparak gidiyor son kuşlarda, Ruhuma hüzün çöker sorma sakın ard arda, Sevgisiz çıkılması imkânsız yokuşlarda, Sana gelen dizime firkat mührünü bastın. İsimsiz diyarlarda çaresiz oyalanan, Meğerse ki anladım söylediklerin yalan, Şafaksız bir gecede hasreti nişan alan, Namludaki gezime firkat mührünü bastın. Nadasa bıraktığın gönül topraklarımın, Yolunu adımlayıp şişen ayaklarımın, Zamansız fırtınada sevda yapraklarımın, Döküldüğü güzüme firkat mührünü bastın. Islak busem duruyor hüzünlü yanağında, Hatıralar kanıyor kırılmış sunağında, Ellerini tuttuğum yalnızlık sokağında, Hâlâ duran izime firkat mührünü bastın. Harami pusu kurmuş bekliyor siperinde, Bir volkan patladı ki göğsün orta yerinde, Kurşunların altında kalbimin çeperinde, Sakladığım gizime firkat mührünü bastın. Coşkun Mutlu c.mu’tlu |