İris'in Ölümü
Bugün kalbimi eski bir plak gibi
Öyle çok tersine çevirdim ki: Bazı şarkılar vardır Cızırtılı bir yağmur gününü anlatır Uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı Deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır, O zaman bir yavru yengece bakan İnsanların şarkısı olurdu o şarkının adı. Keşke ismim İris olsaydı, Keşke ismim herkese Sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı. Bazı şarkılar vardır Ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır İşte o ellerimle herkese Çamurlu şiirler uzatsaydım Hepsi çok kirli olsaydı tanrım! Bazı şarkılar vardır Kırmızı akşam sefalarını anlatır Karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını Komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını Geceyi onlar bahçeye taşırdı Ben ne zaman öleceğim tanrım! Sabah olunca mı? Keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım İrileşen, gitgide irileşen ağaç gibi Şu odanın ortasında dursam, Saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım! Artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum. Bazı şarkılar vardır Kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır Kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu O şarkının adı, Ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısını Keşke ismim İris olsaydı, Keşke ismimin bir anlamı olmasaydı. Herkes çıkarsın kalbini O çirkin mücevher sandığından Ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım! |