VAR
Şu senin bulutsu sesin var ya
Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi Yataklar var konuşmak için Öpüşmek için telefon kulübeleri Güneşler var, yıldızlar, samanyolları, Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda. Tanrılar sofrası amma karanlık Yiyemem tek lokma yiyemem orda. Şu senin tutkulu sesin var ya: Ortak güzellik artı yara izi. Tutar ellerinden kaldırırsın Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri. Yeni törenler gerek bize Yeni törenler -kimi zaman en eski. Dert etme, bütün dilleri içerir Bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi. Şu senin dolayık sesin var ya Dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen, Balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı, İlk doyumdaki gibi yeşil elma tadında. Kimlik denetimi yaptıktan sonra Resimli roman okuyan bir er gibi giderici. Şu senin alçaktan sesin var ya Pencereler var burnumun kemiğinde sızı, Aşklar var unutulmamak için, Boğulmak için ilk sevgili. |