Perdede Kokuşmuş Yalnızlar
siz hep kötü kokuyordunuz,
dünya size sürtünmeden dönüyordu, tiksiniyordu anlayacağınız, siz evsizdiniz kıskanılacak kadar evsiz, sokak köpekleri adınızı çıkarırdı iki günde bir, üşüyorsunuz diye. kaşlarını çatardı ay, senaryoda üşümek yoktu, yaklaşın diyordu korkunç, ve başlıyordu sahnesinde göğün, yıldızlar kibirli seyircilerdi, sokak lambaları sahne ışığı evet, perde de kokuşmuş yalnızlar! kabul, oyunun adını en baştan beri sevmiyordunuz, belki köpekler bile haklıydı! hatta yıldızlar, biri sahneye fırladığında, hemen dilek tutuyordunuz... siz hep kötü kokuyordunuz, saçlarınız pas içindeydi, birbirinizin dikenli tellerinde, aldırmadan kanamalara yine de sevişiyordunuz. ağzı kokan öpüşmelerinizin, yine de tutuyordu mayası. konuşmazdınız siz hiç, dillerinizi emerdiniz birbirinizin, söylenecek yada söylenemeyen sözcükleride, ne çok parmağınız vardı ellerinizde, ne çok dokunulacak yeriniz. siz uyuya kalınca, dağılırdı yavaş yavaş seyirciler, gün ağırırken bir tek ay kalırdı belli belirsiz, hafif gülümserdi belki, sonra üstünüzü örterdi. selcan adalı 08.10.07 |
sevgiler iyi bayramlar