VİSALRuhum varlık sahasını terk ediyor Gözlerime vuslatı gem vurunca hazanlar. Mesel denizinin semalarında visali kovalarken turnalar, Hasretin gibi çöküyor ufuklara kara bulutlar. Ah gülü cânım, gönül hârım, hasret nârım, Lâl olsa da lisânım, duymaz mısın gözlerimden haykırır efkârım! Ben koştukça yollar uzarken sonsuza Sabrı çıkartıp heybemden tüketiyorum lütufla. Bin bir meçhûle kapı açarken bakışların Muhabbetinle ah u zâr olmuş neyim önünü keser tüm haykırışların. (Ve) Bu kaçışların soğuk rüzgârlarına kafa tuttukça fedakârlığın, Kızaran yanakların karşısında teslim olurdu tüm varlığım... |