)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-341-)(-)(-)(
*******************************************************************************
*********** Kağızman *********** Gine coşmuş derelerin çayların Kalkmaya yüz tutmuş karın Kağızman Sevinmekte nahyelerin köylerin Gelmektedir nevbaharın Kağızman Ser çekmiş semaya sıra dağların Bara düşmüş bahçelerin bağların Bin bir hatırayla geçmiş çağların Dolu dolu anıların Kağızman Gönlümde sevdadır toprağın taşın Cana şifa sunar ekmeğin aşın Gurbete mi gitti bacın kardaşın Nedir senin bu efkarın Kağızman Bir gününe değişmezdim dünyayı Senden ayrı her can çeker cefayı Cemal Hoca Recep Hıfzi Sezayi Aşıkların ozanların Kağızman Sana kavuşmaktır bendeki dava Ölene dek sürer gider bu sevda Bir yanın dağlıktır bir yanın ova Türkülere destanların Kağızman Nice canlar telef oldu yolunda Şehitlerin yatar uyur koynunda Aras Nehri gerdanlığın boynunda Hep söylenir itibarın Kağızman Evliyanın başı Hacı Kağızman Nice alimin var nice evliyan Taktire şayandır Halife Numan Çoktur böyle iftiharın Kağızman Seni yad ederim günde bin kere Sende sevdalandım ben bir dilbere Nam salmışsın her tarafa her yere Hasretoğlu sevdakarın Kağızman ******************* Aşık Hasretoğlu ******************* 1959 yılında Kağızman’ın Camuşlu köyünde doğdu. Asıl adı Cesim Göresim’dir. İlkokulu köyünde okudu. Özelikle Laçın Aladağlı’nın etkisiyle aşıklık geleneği ve türkülerle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıkları dinleyerek kendini geliştirdi. Aladağlı’nın dışında Reyhani (1932-2006) ve Sarıkamışlı İhsani’den etkilendi. Aşık Hasretoğlu seninin güzelliği nedeniyle meclislere katılmaya başladı. Aynı dönemde bağlama çalmayı da öğrendi. Sülalesinin lakabından yola çıkarak Hasretoğlu mahlasını kullanmaya başladı. Askerden sonra bağlama çalmadan uzaklaşan Hasretoğlu, şiirlerini de genellikle belirli bir çevre dışına aktarmadı. Aşık Hasretoğlu’nun şiirleri son dönemlerde Sadık Miskini tarafından toparlanarak arşivlere aktarıldı. KAYNAK:© BeKa Sitesi ****************************************************************************** )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-341-)(-)(-)( Önemli geçitsin Türk ellerine Bellidir tarihte yerin Kağızman Selamlar söylerim sert yellerine Mazin de güzel ve derin Kağızmaz Digor’dan dağlardan iner suların Sarp kayalıkların dik vadilerin Gönlümü şen eder yaban güllerin Göze de suların serin Kağızman Kayısı yetişir sana özeldir Ozanın dilinde türkü gazeldir Yaz bahar ayları nede güzeldir Oynanır halay’ın, barın Kağınman Beli saran kemer kalınlık gibi Başı çevreleyen alınlık gibi Karşıdan bembeyaz gelinlik gibi Senin dağlarında karın Kağızman Mor ile kızıl renk sarmış dağları Aras vadisinde bahçe bağları Mezra gibi küçük küçük köyleri Ne idi kendinle zorun Kağızman Fazili,Ulusoy Aşık Turani Cesimi,Endami,Dereli yani Emin Yılmaz,Yusuf güçlü var hani Çoktur aşıkların er’in Kağızman Gelipte ben sana konuk olmuşum Sende yemek yiyip nefes almışım Seninle ağlayıp sende gülmüşüm Göremedim senin nar’ın Kağızman Aras deli akar Hazarı bulur Lüzumsuz her yerin çok iyi bilir Fahri de olsa hemşehrin olur Nasıl inler sazın,tar’ın Kağızman Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Lüzumsuz her yerin çok iyi bilir
Fahri de olsa hemşehrin olur
Nasıl inler sazın,tar’ın Kağızman
Kutluyorum özgün dizelerinizi...