Gidiyorsun Ya...
Gidiyorsun ya...
Hadi git boş ver Yağlı urganla bağlayamam ya, Tutamam ya zincirlerde. Bir değil iki değil bu kaçıncı? Gidiyorsun ya git kalma, ölüm ile cenin ikileminde. Gidiyorsun ya bundan böyle Avutamaz beni hiç bir şey, Şarkılar, şiirler... Sevdanın ne rengi, Ne deseni, nede sesi Değişti rüzğarın yönü Karanlık çöktü denize, Martılar öksüz... Gemiler limansız, Sahiller dalgasız kaldı. Gidiyorsun ya... Bundan böyle, Zamanlar da sensiz. Acılara mahküm yüreğim, Ne yana dönsem? Neyi görsem, Sen Bir paslı bıçak yarası, Kalbinin üzerinde... Saplı kaldı şehrin. İstanbul ağlamaklı, Gözü yaşlı Kızkulesi. Bir rüzğar hıçkırır Bir dal kırılır tenhada, Kelebekleri ölür gönlümün Ufalanır darbelerle Çöker elmas madenim, Tektaş ustası sendin Bak yine ağırdı sol yanım. Gidiyorsun ya... Şöyle bir bak geriye yaptıklarını da düşün Tart günahlarını sevabını Kaçmasın kantarın topu Senden yana olmasın, adil ol Ve git şimdi güle güle Güle biliyorsun bile... Yolun, bahtın açık olsun. |