BİR ÖMÜR TÜKENİRKEN
Yaşlı kadın sessizce ağlarken yatağında
Gözyaşları sel gibi içine akıyordu Evlatları kayboldu şeytanın batağında Bu düşünce kalbini derinden yakıyordu Bir zamanlar ne kadar neşeli, genç güzeldi El üstünde tutulup sevilir, sayılırdı Mazide kalan günler hepsi ona özeldi Mutluluğu düşleyip, hayale bayılırdı Beyaz atlı prensin hayaliyle yaşarken Nihayet zaman geldi onunla karşılaştı Gönlüne düşen aşkla mutluluğa koşarken Aklı başından gitti bu işe o da şaştı Düğün dernek kuruldu evlendiler sonunda İki minik bebeyle evleri neşe doldu Eşini seviyordu huzurluydu yanında Çocukları büyüdü iş- güç sahibi oldu Onca yıl nasıl geçti hiç farkına varmadan Kırk mutlu yıl sonunda sevdiğini kaybetti Çocukları evlendi hıç hal hatır sormadan Onu yalnız bırakıp yuvadan uçup gittİ Şimdi artık yalnızdı anılarla arkadaş Kocası hep yanında, içinde yaşıyordu Yoktu artık kimsesi ana-baba-eş-gardaş Onları çok özlüyor gönlünde taşıyordu Bir ömür tükenirken uzatmalarda sıra Ölüm meleği gelip alarak gitse onu Kavuşup sevdiğine yaksa vuslata çıra Hakka koşmak değil mi? Her bir faninin sonu NİLÜFER SARP__________OCAK.2012 |
Yüreğimi kanatan bir çalışma.
Ama hayatımızın gerçeği de bu değil mi?
Kainatı yaratan Her canlı mutlaka ölümü tadacak diyor.
Ölüm asla bir son değil.
İnsanlar öbür alemde yine sevdikleriyle birlikte olacaklar.
Tesellimiz bu, kaybettiklerimizin arkasından bizi rahatlatan
Durakları ve uyaklarıyla hele hele anlatım tekniği ile çok güzel bir 7+7=14'lü hece vezni çalışması.
Yüreğiniz dert görmesin.
Sevgiyle kalın.