KUTLU DOĞUM HAFTASI NEDENİYLE
Sevgili dostlar, 3 Şubat günü Mevlüt Kandili, tüm dostların ve İslam aleminin kandilini kutluyorum.
ESİRGEYEN BAĞIŞLAYAN RABBİN ADIYLA HZ. MUHAMMED MUSTAFA S.A.S İlklerin ilki, Ezellerin ezeli, Rahmet bahçesinin gülü fidanı, Yaratılmışların sebebi hikmeti, Âlemlere rahmet olarak gönderilen! Gaye insan, ufuk Peygamber! Sensin Ya Muhammed Mustafa!... Öğüt hazinelerinin, Kapısını açan! Yakut dudağından hakikât incileri saçan! Sevenlerin sevinci, Haya ipinde inci, Resuller zincirinde öncü, sensin Ya Muhammed Mustafa!.. Tüm zaman ve mekânları kuşatan, ….Bilgi, ilim, …..….İrfan sahibi!.... ………Ahlâk, …………Duygu, …….……..Sevgi pınarı! ……………..Şefkat, …………………Rahmet, ……………………Ve hidayet kaynağı! …………………………Hatem-ül Enbiya, Mahmud’u Asfiyasın, Ya Muhammet Mustafa!... Misilsiz sevgili, NUru, sonsuzu saran, varlığın nuru! RuHlar aleminin ilk ruhu, YarAtanın aşığı! KelâMullah’ın ışığı, AşılaMayan gaye insan. GüzellEr güzeli, MuhammeD Mustafa!..... Seninle alem tamam, Sen yoksan alem noksan, Alem seninle buldu can, Seninle duydu heyecan, Seni sevdi Yüce Yezdan! Ya Muhammed Mustafa!... İrfân semasında sensiz açmaz o güller, Seninle dile gelir, Seher vakti bülbüller! Seninle mutlu olur seni seven gönüller, Şefaatini bekler seni anan o diller, Ya Muhammed Mustafa!... Adıyla anılırsın, şahadette sen varsın, İlklerin ilkindeki, yaratılan ilk nursun! Hem âlemlere rahmet, hem Yaratan’a yarsın! Gönüllerde Sultansın, Ya Muhammed Mustafa. Ademden başlayarak, Beden, beden dolaştın! Nuh’la tufan, İbrahim’le har ateş, Musa’yla deniz aştın! İdris’le hülle biçtin, İsmail’le zemzem içtin! Hıra Nur tepesinde, Cebrail’ le buluştun! Sonsuzluğun sonunda, Kâbe Kavseyn’e, Hatta daha yakınına yanaştın, Arş’ın son katına ulaştın, Ya Muhammed Mustafa! Kâinatın sırrı insan. Âlem senle buldu can. Adın yazdı Yüce Yezdan! Sensin sırlar anahtarı, Sensin vahyin muhatabı! Habibimsin dedi Rahman,Ya Muhammed Mustafa. Aşk aynasında aşık, nurlu yüzünü görsün! Cemâlin gören gözler, cennet sefasın sürsün, Hak yolunun yolcusu, çöle düşen bir nursun! Ay sensin, güneş sensin, Ya Muhammed Mustafa!.. Varların Varı, Arşta varlığı!….. Varlık içinde Arş’ı!. Onun üstünde Nurunu yarattı, Ya Muhammed Mustafa! Felekler aşkınla dönüp durmakta, Her Ezan vaktinde gül kokulu avuçlara, Ruhların aynasına, aşığın sevdasına, Nur cemalin vurmakta!.. Sevenlerin sevgisi elbet sana varmakta! Ey sevgililer sevgilisi Ey Muhammed’en el Emin, Ey Mahmut, Ey Ahmet, Ey Muhammed Mustafa !... Cebrail’in "yanarım" dediği, Korkusundan geçmediği yerden, Çık da göklere koşarak geçiver yeniden! Yaratanla baş başa kaldığın o vuslat, o vefa, O ne muhteşem sefa...? Uzat, ışık salkımı ellerini gecelerime Ey göklerin ve yerin, Ve her ikisinin arasındakilerin sevgilisi Ya Muhammed Mustafa !... Bütün asırların nabzındaki karanfil, Yetimlerin yetimi, Sonsuzluğun ağzındaki dil, Medine’den yine yollara düş, Sensizlikten yanan yüreklerimize Doluver sebil, sebil... Ekvatoru dola beline, Bulutları düşür peşine, Medeniyetleri çıkar birer birer O mukaddes güneşine... Semalarda renk ve ses cümbüşü! Ufuklarda elvan elvan, Peygamber kuşağı!..... N’olursun rüyâlarıma gir! Gir n’olursun, hiç değilse bir defa! Ey Muhammed Mustafa!... Seni yazmak, Seni yaşamak seninle nefes almak! Şükür, Yaradan’a binlerce şükür! Yüce Rab! Ruhu, aklı, kalemi yarattı. Nur ile ruh arasına, Kudret, azamet, minnet, rahmet, Adalet, keramet, menzilet, hidâyet, Nübüvvet, şefaat, rif’at, (yükseklik) Hakkaniyet, perdelerini kattı. O Nur’a buyurdu! -“Ey Nur yürü! Kudret perdesine gir!” Nur, girdi o perdenin içine…. Tam on iki bin yıl kaldı. Rabbine şükretti dua etti. Teker, teker dolaştı, perdeleri donattı. Her perdede ayrı ayrı, On binlerce yıl kaldı!.. Kudret makası bu Nur’a on iki kaftan biçti. Ben diyeyim, manâ! Sende de, esrar adı verilen nurlar aleminde, Yirmi dört deniz geçti. Aydınlandı kâinat, Yetmiş iki bin âlemi bir çırpıda donattı. Henüz yaratılmamıştı!... …………………….Ne levh, …………….…….Ne kalem, ………….……..Ne Cennet, ……………….Ne Cehennem, ……………...Ne Melek, …………….Ne sema, …………..Ne arz, …………Ne güneş, ……….Ne ay, ….....Ne insan, ……Ne cin, …..Her şey bu nurdan yaratıldı. …O olmasaydı! Âlemler olmayacak, Eflâk yaratılmayacaktı!... İşte O,.O kadar evvel, O kadar üstün…. Bir arada görünüyor, hem sebep, …………………..Hem netice!... İlk peygamberden, Son peygambere,Alından alına, nakşedilen nur! ………Manâda bütün fezayı, Zaman ve mekânı dolduran ışık! …………………..Işık üstü ışık!... Ta Ademden başlayan, Peygamberden peygambere, Hulûl eden temizin temizi, Kadından kadına, oğuldan oğla geçen, Onun nuru!.... Rivayet odur ki; Hak Tealâ, Hz Muhammed’in nurundan, bir cevher yarattı! Sonra o cevhere baktı. O zaman cevher, eridi su oldu. Bin yıl dalgalandı! Nuru Muhammed o zaman, On parçaya bölündü. Her bir parçadan, bakın neler yaratıldı: Birinden : ARŞ, Birinden : KALEM, Birinden : LEVH, Birinden :GÜNEŞ, Birinden : AY, Birinden : DURAN YILDIZLAR, Birinden . GEZEN YILDIZLAR, Birinden : KÜRSİ, Birinden : MÜ’MİNLERİN RUHU, Onuncusundan da: Hz. MUHAMMED’İN CİSMİ, Yaratıldı………. Annesi Âmine ona gebe kalınca, Doğu ve batı denizleri coştu kabardı! Eb-ul Kasım’ın babası, Muhammed Mustafa henüz Doğmadan önce nice müjdeler… Müjdeli haberler vardı. Kâbe’nin dört duvarından, Hak Peygamber geliyor diye sesler kabardı!... Onun gelmesine on beş, Derman olmaya başlamasına, Daha elli beş sene vardı. Dayanabilir miydi insanlar, Yaşanan vahşete! ALLAH’IN Resulü buyurdu: ………Benim nesep kollarımda, ………..Zinadan eser yok. ……….Pak babaların sulbünden, …………….Pak annelerin rahminden, …………………Doğan bir nur’um. “Seni, vücuda getirinceye kadar, ………..Peygamber kolundan, ………….Peygamber koluna naklettim.” ……………….Diyordu Yaratan!... Adem peygamber’in aldığı ilk meşâle, Peygamberden peygambere, asli sahibine doğru, İbrahim ve İsmail’e geçip, Nur kolunun, en yakın nispetine ulaşacaktı. Kureyş’in Allah sevgilisi, Yol veren temel dalı, Haşim oğulları…. Abdulmuttalip ve nihayet Abdullah.! Ve hz. Muhammed… |
Emeğinize, gönlünüze, yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Allah sizden razı olsun. Her şey O'nun yüzü suyu hürmetine yaratılmış.
Allah'a binlerce şükürler olsun ki bizleri O'nun ümmeti olma şerefine nail eylemiş.
Allah'u Teala cümlemizi, iki cihan serveri Habibi Muhammet Mustafa Hazretlerinin şefaatlerine müyesser eylesin.
Selam ve saygı ile Allah'a emanet olun.