SAĞANAK
SAĞANAK
Aşk öyle geldi bana,;sağanak. Gözlerimden hücrelerime indi, oldu bir sarmaşık. Onun ruhu ruhumun kıyılarını çizdi. Sağanak tüm siyahları erozyona uğrattı. Haykıran kırmızıydı, çıkan ses nihaventti. Bir karman çormanlık vardı bende, onu da sağanak götürdü NİLÜFER Kendine bir esir aşkın hiç duyulmayan sesi. Yalnızlığın en sıcak,, lakin üşüyen eli. NİLÜFER SOĞUKLUĞU BİLE SICAK OLAN BİR BUZ. Buzken yanabilen bir ateş. KIŞKEN, MAYIS OLABİLEN BİR BAHAR. Gözü sonbahar da olan bir sağanak. Aşkı gönlüne hapsetmiş bir aşık.! Gamzelerim yalancı olmuş sevdiğim, kalma sen yanımda. Açık gider gözlerim hapsetme sen gönlüne beni. Dört nala giden aşk değil sevdiğim, yanından geçen yalnızlıkmış ellerimi ısıtan. Hüzün öksürmeden iyileşmiş bu şarkıda. Hüzzam, kalbimin çatısını, onarmadan parçalamış. Harfler birer, birer intihar etmiş ama ölmemiş. Sen sadece sen tutmuşsun kirpiklerimdeki hüznü. Onu en güzel maviye bilemedin yeşile boyamışsın sevdiğim. AMACIN GAMZELERİMİ SİYAHIN DOKUNUŞLARINDAN KURTARMAKMIŞ ASLINDA. Ama sağanak varmış sende seninde hüznünde.! Hatice Nilüfer Karataş |
Güzeldi eseriniz