BİLİR ZAMAN
Kara sarı yüzünü
Gömer durur anasının memesine / kurumuş Hayat soluk alıp verir / belli belirsiz Çatlak dudaklarında soluk resimler / gibi Durur toprak -Doyumsuzluk değil beyler- Açlık çoğalır durur Çürüyen yalnızlık Ve burgacında çırpındığımız korku Ve umutsuzluk / ve durmadan yaşanan Karabasan Özsuyunda taşır yaralı yarınları Uyur tohum Kanım -mı- kaynar Bir yerlerde gün vurur kıl çadırlar üstüne Topukları toprağı döven bir bebek Yeşerir çığlıkları sevincin Boyanır gökyüzü umut rengine Vurur yürek Yorgun bir kuğunun kanadından Salınarak düşen tüy Düş cemreler gibi ufuklarıma Kim hapis kim ölmüş kim öldürülmüş Kim kaçmış kim susmuş kim susturulmuş Bilir zaman |