ÇOCUK GİBİ TİRİL TİRİLLİĞİNLE
Çocuk gibi
tiril tirilliğinle kucaklardım seni.. Yazlar ve unutuşlar geçerdi. Günlerin güneşini içerdim. Sessizce aşkın teri dolardı kucağıma... Fıçılarda damıtılmış şarap renginde şafak... Ayaklarının bastığı kumlara basardı ayaklarım... İnce güzelliğin senin seni kuşatan gökyüzü kadar sadeydi... İnsan güzelliğin senin.. Katıksız merakın.. Katıksız şehvetin ve sevincin.. Dünyaya bir güzelliğin../.. narinliğini anlatmak için gelmiş gibiyim.. Denizin çarptığı kumsal ve bunaltıcı yaz gecesi.. Dünyaya bir yaz gecesinin bunaltısını anlatmaya gelmiş gibiyim. Ey bırakıp gitmek... Yıldızlar ve taptaze bir şey... Bir aşkın pırıl pırıl edişi seni... Boynunun ve omuzlarının narinliği.. Dudaklarının üstündeki ter damlası... Kayar gibi uzanışı kollarımda vücudunun.. Beyaz bir ırmak gibi... Yaşanmış ve yaşanacak bütün aşkların baygınlığını yaşamak seninle... Vücudun üstüne yazdığım bu şiir senin bir zamanki güzelliğinin tanıtı gibi kalmalıdır.. Sevgilim, gövden sinerdi gövdeme.. Çocuk ve günahkâr başın dinlenirdi omzumda... Her şey bitiyor ve yorulduğumu düşünüyorum Akşama yemek hazırlıyor bir kadın.. Kocası, gömleğinin kollarını kıvırmış camdan bakıyor... Terzi kızlar atelyeden çıktılar. Akşam hazırlığı. hüzün. Bir odada beni beklediğini düşünüyorum.. Seninle dolu bir oda.. Seslerimiz tanıdığında birbirini ve gülüşlerimiz.. Ve hüzünlerimizin anlaşıldığında kardeş olduğu.. Boynunu yeniden sevgiyle öperim parmaklarının ucunu... Gençliklerimizin birbirine karıştığı düşüncesiyle çoğalarak... |