Seni Sevmek İçin Hiç Uğraşmamıştım Ben
Nasıl sevdin beni ?
ya da nasıl aşık oldun bana ? Bilmediğim hâlde anlat, tarif et diyorsun ya bana.. Oysa tarifi imkansız gözlerin, ellerin ve nefesin derken seni sevmek için hiç uğraşmamıştım ben.. Kendi kendini acı gözyaşlarıyla sulayan, senli anların ışığıyla da zamanla büyüyen bir aşktı benimkisi. Ve sevebileceğimi hiç düşünmemiştim bunca kalp kıran gidişlerin açtığı yaralardan sonra. Meğer birkaç sağlam parça daha kalmış kırık çıkık kalbimden geriye. Oysa yaralarım ilk günkü gibi hâlâ taze, iyileştiği de yok ama iltihap kapmamış ayrılıktan. Umut dolu her bakışının ardından, merhem olmuş tatlı şurup kokan gözlerin. Gözbebeklerim şikayet etmeden severek içmiş her yudumunu. Buruşturmadığım yüzümün anlamsız sırıtışlarını hiç farketmemişim. Merhabalarla adım attığım senliğin yoluna yolumda git dualarını farketmeden okuyarak ilerlemişim. Tesadüf karşılaşmalar rengiyle boyamışım gözümü. Oysa gözünün rengi, gökbebeklerinin masumluğu, kirpiklerinin uzunluğu derken seni sevmek için hiç uğraşmamıştım ben.. Her seferinde ellerim, utangaç ceplerime sığınmış çaresizce. Nefesim bir merhabayı titrek dudakların arasından söylebilmiş sessizce. Bakamadığım yüzünün güzelliğini gidişlerinde bakmaya cürret edebildiğim sırtına uzanan, iç çekişlerin ardından rüzgarla dağılan saçlarından anlamışım. Ellerim toslayınca ellerine o anki utangaç halimle kalp atış hızımı duyma diye uzaklaşmışım birden yanından. Sevdiğimi anlama, bilme diye yalnızlığı örtmüşüm hep duygularımın üstüme. Ama seninde sevdiğini öğrenince vazgeçmişim vazgeçişlerimden. Üşüdüğümü belli etmemeye çalışmışım birde soğuk kış günlerinde sıcak deyip çeketimi vereyim diye sormuşum ve hatta. Hayır deyişlerinin ardından titremelerimi gülüşüne karıştırmışım. Herhangi bir selamlaşma faslında tokalaşmanın hazzını bile saklamışım avuçlarıma. Bu yüzden ellerim, parmaklarım, avuçlarım sen kokuyor.. Ellerin üşümesin diye dokunmamışım soğuğa elimi cebimden hiç çıkarmamışım. Oysa ellerinin narinliği, yumuşaklığı pamuk gibi, ojelerinin hoş rengi derken seni sevmek için hiç uğraşmamıştım ben. Sen ışığıyla olgunlaşan aşkın verdiği seni seviyorum meyvelerini topluyorum ama şimdi. Geçen zor zamanlardan, seninle herhangi bir yerde denk gelmeye çalışmaktan mesela yolumu yoluna uzatmaktan ayakkabı tıkırtılarını dinleyip uzaktan uzağa seni takip etmekten ve daha niceleriyle.. Yarınların umuduna sığınıp biz olalım diye uğraştığım kadar dudaklarından çıkan kelimelerle tatlı sesin, hayat veren nefesin, her şeyin derken seni sevmek için hiç uğraşmamıştım ben.. Sevgilim, peki ya sen.. ? Ahmet Kastancı. |