Tanınmak
Türküm müjdeydi ülkeye
Gezdim söyleye söyleye Bir gün söylemedim diye Türküm beni tanımadı! Onlar bacım, onlar ağam Onlardı sevincim, tasam Ahmed’im, Mehmed’im Suna’m Güllü’m beni tanımadı! Kalkacaktı yokuş-iniş Taşlar verecekti yemiş Bir ölçü tutturdum geniş Ölçüm beni tanımadı! Hayal değil hakikattım Dağ yardım, kayalar attım Elinde küskü Ferhat’tım Küsküm beni tanımadı! Döndüm dolaştım vatanı Gördüm gözettim her yanı Örttüm açıkta yatanı Örtüm beni tanımadı! Elimde doğmuş kuzular Bir gün benden soğudular Sordum: Ne oldunuz, ne var? Sırrım beni tanımadı! Daha dün sözleştik şurda Düğün hazırladım yurda Eller beni tanıdı da Sözlüm beni tanımadı! Yine sizinleyim dedim Nasılsam öyleyim dedim Çıkıp ta söyleyim dedim Kürsüm beni tanımadı! Arabalarım katarla Gitsin diyerek dağ-yayla Toprağı ördüm yollarla Örgüm beni tanımadı! Geçen yolcuya imrendim Geçsem dedim bir de kendim Bu köprüyü yapan bendim Köprüm beni tanımadı! Bendim su eden suyunu Bendim ay eden ayını Bendim köy eden köyünü Köylüm beni tanımadı! Hırpalanmak ne kelime Didik didik-lime lime Götürülürken ölüme Ölüm beni tanımadı! Türküm, müjdeydi ülkeye Gezdim söyleye söyleye Bir gün söylemedim diye Türküm beni tanımadı |