Yazık.
İnsan sadece yok olmak içinmi hayatın,
bunca yorucu, ezici, kahredici elemlerine katlanır? Hey hat.. Ölüm ile uyku, Biri son biri dinlenme, Birini sev iste, Birinden kork isteme. Korktuğun, Sevdiğinden daha güçlü, Eğer ihanet edip, Kendini ilan etmedi isen suçlu. Yaşamak sadece yorulmak, Durmuş olan mantıklar için, Değer mi bir ömür, Yorulmak sadece, Karşılıksız yok olmak niçin? İçinde taşırken sonsuz bir yaşam arzusu, Nedir ölüm adına denen, eve dönüşün korkusu? Ebedi bir hayat olmasaydı eğer, İnsan için dünya zindana dönerdi meğer. İnsan seviyor ise yaşamı, tüm zorluklarına rağmen, Dünya değildir insanı öğütüp yok eden bir değirmen. Ölümden sonra diriliş yok diyene, Sorarım uyku denen kısa vadeli ölüm ne? Yaratan, inananı, inanmayanı, Her gün herkesi öldürüp diriltir, İnsanlar gaflet içinde kimse işin farkında değildir! Uyku ve rüya, Ölüm ve kabrin yaşatılan en bariz örmeğidir. Herkes, Ruhen, Her gün ölüp, Her gün yeniden dirilir, Bedenen her senede, Hücreler sil baştan yenilenir. Bütün bunları yaşadığı halde inkâr edene, Bilemem ki ne denilir? İnkâr bir aldanmadır, Yok asla imkanı! Sorarım! Tesadüf diye bir şey var mı? Sokakta mı buldun maddesi dünyada bulunmayan, Her şeye anlam kazandıran bu tatlı canı? Varmı bir aklı evvel, gözlük denen, İki cam bir çerçeveye topraktan çıktı diyebilecek? Göz denilen harika sanatı, bilmemem tesadüfe nasıl havale edecek? İnanmıyorum. İnkârcının aklının olduğuna! Akıl sahibi olan hiç bir kimsenin, Ahiret yoksa bu hayatı yaşasın, Katlanarak her zorluğuna. Yazık! İnkâr intihardan da beter, Hayatı amaçsızlığa, anlamsızlığa İnsanı hiçliğe mahkûm eder. Yaşa bin bir zorluk ile Sülük gibi sürün, Sonrada dirilmemek üzere geber. İçinde taşıdığı ebet arzusu, Hayatın dertlerini çektiren sonsuzluk tutkusu, Ölüm kurtuluş olması lazımken, Ahiret inancını inkâr eden zavallı için, Nedir anlaşılmaz, tarif edilemez bu ÖLÜM korkusu N İ Ç İ N ?..?.. Necdet EREM. |