Gölgeleri Kullanmak
İşte bir ses geçiyor sıkıntıdan
baksam pencerede yağmur da var, hani saçlarını ya da göğsünü çok ince bir hüzünle bezeyen. Oyuncaklar da var yalnızlıktan bir parkta ölümü güzel kılar, hani sarmaşıkça uzandığın yatakta durmadan aşıladığım sana. Hayır yaşamıyor suda o balık, bir yanıltı daha çiçek aldığım. Herkesin bebeği var odalarda ölüme ve daha sıkılmak için. Uzayan sakalım sabaha kadar uçup giden bir kuş koynundan, belki yanında bile olmadım. Eğildiğin sular da yalan salınıp duran gemilerle aldanma. Demiyorum hiç mi olmasın kokun, o yatak. Ben umutsuzluğun domino taşı şimdi açım, suskunum bak. Hele bir çağırsın kanın türküsü hele bir kıpırdasın kumsalda ağları ve renkli balıklarıyla halk, silâh tutarım dağlarda. Bu oda emanet, hadi uzan, şimdi ellerim de çok nazlı bir karanfille kanar. Sunduğum bu yalnız, çocuk ülke, bak, gece de göğsümde çok ağır, şaşkın değilim ama silahımı yitirdim. Gelsin leylâkların açma zamanı mümkün silâhımı halkımla bulmak. Hadi uzan özlemim kadar, bulutlar gidiyor, şimdi işim çoğaltıp gölgeleri kullanmak. |