SEN Kİ ANLARSIN
Kendini bir suyun akışında
Ve suları kendi bakışlarında Bulabilenler bilir bu türküyü. Sen ki anlarsın Bir türkü uğruna Çileler çekerdin yıllar boyu. Soluğunda Yaban menekşelerinin kokusu. Gözlerinde Serin pınarların uğultusu. Dağlar seni yaşardı her gün Ormanlar sıcak dostluğunu. Ne zaman çatlasa bir kaya Bir çığlık düşse sulara Irmaklar Adını çizer toprağa. Değil mi ki Hep o yangınların adına Adına belasına Özlemi duyulunca özgürlüğün Öfkesini göklere çalan Bir şimşek gibi dalardın yaşama. Sen ki anlarsın bu yaşamı Aşklar şimdi hücrelerde tutsak Düğünler kelepçeli Doğumlar Ve çocuklar zindanlarda. Bunları nasıl anlatayım sana Bu türküleri nasıl çağırayım Bu ninnileri nasıl. Ölüme Kapkara bir kaygı değil artık Bembeyaz Bir kitap diyoruz koltuğumuzda. Kitapların göğüslerinde kan Bu kanı nasıl okuyayım sana. Şimdi devleşen bir öfkenin Ve sınırlar ötesi bir özlemin Bildirisi okunurken her gün Her saat, her dakika, Can çekişen Bir çağı yaşıyoruz dünyada. Sen ki anlarsın bu yaşamı Okul yolunda telaşlı bir öğrenci Bir grev gözcüsü işyerinde Okunan kitap Yazılan defter Yükselen bilinç Ve eriyen cevher Şimdi sabahın ala şafağında Doludizgin Bir at gibi giriyor sulara. |