Mermer Adasına Veda
Ayrılsam mı kavuşsam mı şaşırdım bu iskelede.
Kararsızlığın ortasında ihbar ediyorum belleğimi. Tekrar ediyorum insanlığımı habire. Bir anda binip gemilere uzak denizlerdeki mezarıma gidiyorum. Bir anda vuruyorum rıhtıma (Beyazlar giyindim; ipeğin ardında kırmızı patlamış bir güneş akıyor etlerimden) . Kışın anıları ve bu denizin dalgaları saklı saçlarımın uzayışında. Söyle bana, yaşatmaya yazgılı mısın bu adayı; beslemeye beyaz evleri ve bir beton yengece benzeyen rıhtımı... yitirilişlerinle... Ah, yitiriyorsun beni. Tutamıyorum mermerin güvenliğinde. Yitiriyorum seni. Kalbim bir ada olmaz mıydı sana? Gecikmiş zaman akşamı telaşla kaldırıyor sulardan. Hızlı yunuslardan son bir tören. Atıyorum kendimi gecenin kaplanına. Parçalanışıma duyuyorum, bir türlü evcilleştiremediğim sevdam seriyor etlerimi kayalar üstüne... Ben bu kıyıda uyuyan kaplanım, üzdük sizi; artık elveda! |