DÜZ YANILSAMA
Biliyor musun hangi düşte olduğumu? Hangi yıldızdan çekmeli
yerimi saptayacak ışık çizgisini? Yeryüzünü karıştıranım ben; yeri bulunmaz artık andığım eşyanın. Yazdığım deniz nerde? Hangi bellekte köpürür böylesine? Bir top kar olduğum dağlarda soluk gibi alıp verdiğim çığlık içimi kürüyor, anıların karı geçiyor dışavurabildiğim dağ silsilesinden Yıllar sonra... sade yalnızlığım ben; hem gece hem müzik insandaki zamanı şarkılayan. Sen öbür kulbu çınıltılı ağzıyla suları ıslıklayan yalnızlık testisinin; hayatın (belki de benim hayatımın) öbür ucu. Yuvarları dur yüksek çocukluğunun sekssiz küresiyle Seni kıracak sözleri kovmak için belki de bu cin kovma duası, müslümanların Allahülayisi bu karaladıklarım. Üstünler ve öterelerin uyumunda rahatlar saçlarında sıçrayan sarışın maymunların mistik uykusu. Sevgilim, yalnızlığımın bitip tükenmez çeyreğinde en büyük zinam, ruhuma meraklı bir ruh, yüksekten düşme korkusu, gittikçe hızlanan hız, gözalabildiğince kız... Dinle bak, kavuşuyor bir fırtına içinde iki kışkırtılmış ateş. Siste kül olup dökülen bu sonsuzluk tutkusu kimlerin? |