YAZIK...ÇOK YAZIK !
Ey ahde vefadan bihaber vicdanı nasır tutmuş nazlı yar !
Hani ilk defa buluştuğumuz dut ağacının altında Gözümün içine utangaç bir eda ile bakarak Bir söz vermiştin o gece bana hatırlıyor musun? “Elleri elime değen ilk ve de son erkeksin, Ya senin helalinim ben ya da şu toprağın” Demiştin mağrur başını öne eğerek. Ve o anda bu sözüne hem yıldızlar Hem de sessizce yere düşüveren Vurgun yemiş sararmış bir yaprak Şahit olmuştu istemeden Acıyla gülümseyerek. Ve sarsılmıştı o an Bizi hep dinleyen Altımızdaki Bastığımız Vefalı Toprak. … Aniden, Sebepsizce İkimizin de Gözleri dolmuştu. Salmıştık aksın diye, Yağmur yüklü bulut gibi Biriken göz yaşlarımızı. Ben de, o rüzgar bile değmeyen Üzerine bir gün güneş doğmayan Al yazmalı çay karası saçlarından Kopardığım bir tek teli şahit tutarak “Sen de benim ilk ve son aşkım kalacaksın” Diye haykırmıştım o karamsar gökyüzüne Oysa sen sevmediğin bir adamla evlisin şimdi Yazık ki sadık kalamadın bana verdiğin sözlere Bense hep sorup durdum kendime sebep neydi,suçlu kimdi. Bulamayınca lanet ettim aşkımıza değen kem gözlere………! İsmail SIKICIKOĞLU SAVAŞTEPE/BALIKESİR |
Selam ve saygılar.