Fahriye Abla
susun işte kar sessizliği oyuyor
sıkıntılı havlayan köpek içime içime tuzu ödünç almıştın fahriye abla hüzünlerden bak yine bir bahar ah varlığımı hüzünden kurtaran ah yanık tenimde çırpınış ah kirpiklerine yandığım ateş çöle kuyu kazarken bir yanım bir yanım dondu ey fahriye abla serinlemek için midir buz isterim ah alınyazımın derdidir derdim geçerdim düşlerimin gecesini kim renklendirir şimdi ah gönlümü kokularla dolduran kederlerimi gözyaşlarıyla yıkayan ah çekilecek çile buysa inan katlanamam durumuştur bölük pörçük ne varsa söylenmiş sus bakışlar suları üzgün adamlar an’ı dillendirir böcekler homurdanır ağaçlar yaprağa yeni döllenir dökülür yaş sokak kış olur ölüm haberin fahriye abla gazete altında bekleyen midir |
şimdi bu fahriye abla, ödünç aldığı tuzu geri getirdi mi?