SESİM REHİN
denizin durgunluğu
öyle bir vuruyordu ki suskunluğumu yüzüme bozuk para arıyor gibi başımı öne eğip ipi kopmuş rüyalarımı suya salmak kalp ağrıma kum basmak istedim tuz niyetine ya bir uyku kaçması ya bir gönül titremesi inanması noksan kalmış ya da inanma duygusu alınmış her biri başka hayali gözümün bebeğinde kelepçeye vururken rehin bıraktım sesimi su dökülsün istedim üstüme su dökülsün mahşeri tutuşturacak yüreğime iki kişilik kalabalıktık öğretilmiş bir yalan düşmüştü gönlümüze kandık bir yangın büyümesine nereden bilirdik dünyanın toz tutmaz kuralını vazgeçilmiş sevdaların sesi çaldı sesimizi kısıldık kaldık |