Sanki kimsesiz bıraktın, ruhuma inşirahı anlattın!Ne vakit içim sızlasa Yadım sinemde bir yetim gibi mahzunsa Hüzün yüreğimde makus bir makamsa Gözyaşım hiç susmasa, gönlüm hicrana kansa Umutlarım birgün kanatlanıp sürur yaşacaksa Olsun, sızımla başbaşa, yalnızlık içimi burksa da Sevmek, ruhundan kelam etmeyi becermektir Aşk, hak ve hakikatin l ehçesinden serdeten esindir Akıl ve izan kar etmez, irade elhak vecdiyle bütündür Ötenin ram eden firkati vicdanımın senasında edeptir Yoksa heder olmak hangi vaktin bedelidir, sabır direniştir Halinden bihaber olan bir nefes aşkın şiarından nasipsizdir Nefes kimi zaman vurgun yer Ten ve beden olarak ne hikmetse zarurete itibar eder Kemaliyet irfan ister, aklı selimlik mizan adına bedel Gönül kapısı niye durmadan umut içim vaktini bekler Nasibin edebinde niyet ve ihlas zaruret-i rikkat ister Taat ve ecir kimin rızasının hasretinin ümidini biçer Araf niye içinden geçilen bir keder İnsan umudun inkişafında aşkın sedasını dinlemek ister Figan etmek adına neyi varsa, ukteler nefsi değilse gider Fani olan hevestir, hülyalar umudun muvanesinde yaşar Aşk, ruhun firkatinde yaşanan mekştir, kalbin lehçesinde ki edeptir Nefsi telakkiler zafiyetin hanesinden nüveleşen sığ ifadedir Yoksa ummanlaşan gönül hangi sahrada sussuzluk yaşayacaktır Ey nefesi müddeli cazibe, celbeden hadise İnsan düşünmek için merakın taliminde umut ve ahsendir Gam ve keder nederlere göre ömrüni ikame eden divanenindir Kader ve kazaya iman, akıl ve izanla yol almaya ram olan insandır Beşer henüz ehliyete haziz olmaya aday bir nefestir, zafiyet niyedir Kalbi ve ruhi halin erbabı, maveranın şerabından nasiplenen gayedir Aşk, salt cennet ve cehennemin adresini şehretmez, ihsan ve rıza payesidir Sokaklarda aç dolaşan, kursakları kuruyan kim varsa Umudu hazanlaşan her nesef hata etmeye aday olunca Kaygısız ve kasvetsiz yaşayan ehl-i cemaat mensupları çok sa Bikmem ki kime ne demeli, sekülerşenen zümreleri ne ile itham etmeli Millet bir anlamda din demektir, din ise şimdi nasıl mahzuniyet içindedir Cemaatler nüfuslarını artırmak derdinde, feyzim kaçar korkusuyla zan etmekte Tefrikayı kimler önceliyor, düşman denen illet sanki içimizde katmerleşerek büyüyor Kalk şu miskin halinden bir an olsun farkı fark etmek için say et Sokaklarda üşüyen yapraklara şöyle ibretle nazar et, vicdanı davet et İnsan ne kadar gözü açık olsada, farkı göremiyorsa hala uyuyan zavallı bir sanıktır Eşref ve izzet emeğini vefaya ve ecre hasreden, iyilikten vazgeçmeyen canındır Yoksa vuslat ne kadar kolay olan bir hesaptır, kaygı ve kasavet kim için vicdandır Ne kadar ağlasan, ruhunun ve kalbinin kitabını okumadan yansan, sadece bir hardır Mustafa CİLASUN |