Vurgunum,
Vurgun düştüm sevdanın labirent patikalarında sürünmekten,
Ya ben yanlış kulvarında koştum sevdanın BİR ÖMÜR,
Ya bütün kulvarlar paralel ve flu.

Bu nasıl aşk saklambacı ;
………………………. YA RAB?
Ne elma der sevgili, ne de armut.
Say say bitmez aşkın körebe matematiği,
Yüzükoyun kapandığım duvarlar, bir bir yıkılır yüreğime
Hiç sobe diyemedim,
…………………………gönlüm HARAB.

Dur durak bilmezken takvimlerden düşen yapraklar,
tuhaf bir kovalamacada çırpınır sevda;
………… saat ibrelerinde….
Ne biribirini yakalar, ne de durmak bilir
sevda akrebinin soktuğu yelkovan….

Tetiği düşmezken aşkın; ateş alırmı;
………. sevda mermisi ıslak baruttan?

Yürek namlusunda cirit atarken boş kovan,
Susma sevgili söyle ;
.................neye yarar yanlış hedeflere NİŞAN?

Kem söz etmem çiçekten çiçeğe seyyah arıya da.....
Bilmezmisin isyanım;
“yasak güllerden ” petek petek bal uman
…………………….. gafil gönlünedir.

Belliki ameller niyetlerden,niyetler mayadan alır demini,
Kimbilir kaç yerde bozdu sevgili yemini….
....kaçıncıyım ben?,kaçıncı boynu bükük sümbüller
Bak şimdi nasıl da geçti farkındasız seneler,
………bir bir toprağa düşüyor güller,

Eeee,sen nasılsın bakalım?

Hani kuğu boynun; nasıl da firari olmuş
…………………………. ince bel,
..............selvi boydan ne haber?
Ben mi yanlış görüyorum, soldurmuş mu al yanağı yel?
Demek tek tek terki diyar seni
………………………….“ sahte” sevgililer…

Hadi artık,çık ortaya sobe de,
nasıl olsa tükendi
………………………….. “ nakdi ömür”.
Şu sevdanın ağaran tan yerine baksana,
...................................sanki, “ CAY” sabahı ……
Külün çabası boşaki , sönüyor kor…
………………………………adeta “kömür”

Kendine gel artık; ruhi-cemalin kırışık,
boşa tarama zülüfleri , fikrin karışık.
ve
Can çekiyor sevda limitler sınırında…

Yalnızsın öyle mi?, çiçek mi değiştirdi arılar?
Hazan mı çöktü nevruzlarına…

Geri döndün ha?
................iyi ki geldin.
beklemenin tadıyla biraz da sen avun,
................ gelme ihtimallerimle kavrul....
Gelişin hoş.
Gel…..
Gel de otur yüreğimin KABRİNE ;
………………………………………………yerin “ boş “

Her zaman olduğu gibi ipler yine senin elinde…
Çekmek istersen sapladığın gönülden “oku”
…………………………………………..“İşte Musalla”
Kılamıyorsan sevdamızın namazını…
Bari bir “FATİHA” oku.
Başımız sağolsun.

Erdem GÜMÜŞ
31.12.2011
NİĞDE