ÇAĞRI
Gece atlarının uyuşmuş sağrısına
Işıkla harman eyle kamçılat beni. Moru küllenmiş bir duman tüter başı sisli dağlarımda Gömgök ter, korku dolu bir duman Bir duman ki inmiş ülkemin caddelerine Analar, babalar, vatanım ağlar... Gel, sen de ağlat beni... * Olmaz! Vaz geçtim ağlamaktan yakışmaz miskinlik Yakışmaz çaresizlik bana Anlat bana, beni anlat! .. Çobanın sürüyü haydaladığı vakit bu vakit Seher ışıltısında uyanan süt çocuklarının gözleri Güneşe döndüğünde Beşiklerin düşlerine kat beni... Her çocuğun öfkesi var boğazımda, Her tohumun yüreğinde kaygılar Kaygılar: Tıp... Tıp! .. Tıp! ... Yağmurlu bir Karadeniz ufkundan yine çıkıp Atatürkçe haykır, hatırlat beni! ’Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak’ ’Korkma! ...’ diyordun ya, Korkmuyorum işte ölümden bile.. Öğseyim ocağında yanar alev Korlaşıp kararmadan Dirlik düzenlik için Yedi iklim, dört köşeye fırlat beni... Ve deki: Her yüzyılda bir kahraman Bismillâhla açar o kutlu sancağı Toplar dağınıklığı, birleştirir Oba oba, boy boy, soy soy... ’Töremiz bu’ de, susma! Yere, göğe çınlat beni... Mustafa CEYLAN |
çağlardan çağımıza
sağlıcakla