SENSİZLİĞE ALIŞIRIMGeldiğin gibi bir gün, gideceksin bilirim. Umut verme n’olur, sensizliğe alışırım. Hançer vursan kalbime, acısına gülerim. Daha germe n’olur, sensizliğe alışırım. Eller(in) gelir aklıma, o küçücük ellerin. Koluma girişlerin, o incecik bellerin. Hayretler içindeydik, o utangaç hallerin. Yere serme n’olur, sensizliğe alışırım. Bir sonbahar günüydü, cadde cadde koşmuştuk. Ay Güneşe kavuştu, damla damla coşmuştuk. O başka bir dünyaydı, sonsuzluğa düşmüştük. Öte sürme n’olur, sensizliğe alışırım. Gözler(in) gelir aklıma, saydamlığı çizilmiş. Rüzgarda savrulmuştun, bağlarından çözülmüş. Bulutlarda yağmurdun, üzüldükçe üzülmüş. Sebeb sorma n’olur, sensizliğe alışırım. Bir ömür ki hayatın, çıkmaz sokağındayım. Olmadık bir zamanda, gülün şakağındayım. Bu sevda ırmağının, şartsız akağındayım. Beni yerme n’olur, sensizliğe alışırım. Mehmet DALKANAT |
saygılarımla
zaralıcan