Sustur Gövdemin Alaz YangınlarınıHayallerin aynalarını tutma yüreğime Dalını arayan bir yangın alevi gönlüm Gözlerinin madımak seherinde çığlıklar Uzat üşümüş ellerini aşkın defterine Kavruk cümlelerle yatak olayım tenine Yorumsuz rüyaların koynunda üşüyeyim Yırtılmış çarşaflara düşerdi gözyaşlarımız Kendini inkâr eden bir sallantıydı rüzgâr Uluorta öpüşlerle buluşurduk menzilde Sulu sepken sarılışların damarında aşktık Islanırdı ten, ben bedeninde çoğalırken Korkularımızı asıp çığlıklarla kükrerdik Körükle harlanan zamandık arlı dudakta Bir çoğalır, bir eksilirdik terli yataklarda Kendi tetiğimizi çekerdik aşikâr voltalarla Cellâtlar mermiler basardı iğreti odalarda Yanardı üzerimizde gök, ateş suya susardı Yanık bir tabutun içinde birbirimize gülerdik Bir kadın tütsüler yakardı mezarlıklarda Külleri çürümüş ağıtların zemherisiydi an Sessiz yakarıların sofrasında acırdı lokma İlençli sevdaların notasındaki sustuk Bütün kuşlar göçleri taşırdı kanadında Entrikalarla biçimlenen haritada küfürdük Yapışkan sevilerin tapınağını aradık asırlarca Zifiri karanlıkları yırtarak diktik gökkuşağına Sitemkâr bakışlarının musallasıydı kâinat Yokluğun zarlarını atardık sarı denizlere Umudun peşinden koşan biçare çocuktuk Viran düşlerin dallarından toprağa düşerdik Yediveren sevdaların gazelleri çürüdü yitti Kar yağdı saçlarımıza, mevsimler tükendi Senli masalların harman vakitleriydi kasvet Çorak toprakları geçemedi öfkemin fayları Sustur gövdemin alaz yangınlarını bu gece Sensizliğin vurgunlarında sabırlar tükendi Selahattin Yetgin |
Saygılarımla..........