BAYLAR! SUSMAK, KABULLENMEKTİR!Mevzu basit, dava derin. Anla artık niyeti… Yıllar yılı ne kazandık? Değiştir zihniyeti… Bil ki hakkım helâl değil, verirsen bu diyeti! Adaletin sana haram! De hadi ne beklersin… Sen belgenle doğruları, anlatamazken daha; El yalanla halk kandırıp, inandırıyor: Aha! Atıp tutmak yetiyorsa; söz sende, işte saha… Vekâletin sana haram! De hadi ne beklersin… Tamam. Yensek yenilsek de, kırmadık bir buduna; Ama susmak kabûl etmek, gördük dünden bugüne. Sözüm, hatadan uslanıp, ders almayan oduna! Azametin sana haram! De hadi ne beklersin… Kuru söze itibâr mı? Geçeceksin bir kalem. Timsah gözyaşı dökene, diyeceksin ki yalan. El mi yaman bey mi yaman? Öğrenmeden şu âlem; Asaletin sana haram! De hadi ne beklersin… Aslı yalan düşüncenin, hayasını burmadan! Atılan bu iftirânın, hesabını sormadan… Ve ibretiâlem için, cezasını vermeden; İkâmetin sana haram! De hadi ne beklersin… Erdemoğlu devranı gör, serencamını kavran! Al rengini veremezsen, kal vicdânında kıvran… Defnettiğin ülkün için, el aç duaya davran; İbâdetin sana haram! De hadi ne beklersin… 15.10.2006 09:10–19:45 AYDIN |
evet son dörtlükte;
Kars antlaşmasının çizip üstünü,
Kutsayarak soykırımın büstünü,
Nasıl aldandı da yuttu restini,
Haklı davam; katledildin hoşçakal.
diye bitirmiştim şiirimi.
diplomasiyle efeliği karıştıranlar, bunun inceliklerini öğrenmeden yola çıkmalarının sonucu bunu yaşattı bize.İki yıl önce A.B.D. dışişleri bakanın önünde mahçup bir duruş sergileyen bizim hariciye nazırı, bu gün olacakları bilmiyor muydu acaba.
Duyarlı yüreğini kutlarım dostum.