İŞ İŞTEN GEÇERKendine dersin ki “ah be kafasız”. Yanarsın, yanarsın iş işten geçer. Dilinden düşmez ya nice vefasız, Anarsın, anarsın iş işten geçer. Her şey tozpembedir işin başında. Sevda ülkesine hele taşın da, Hasret yaylasında hüzün kışında, Donarsın, donarsın iş işten geçer. Bir anlam yüklersin her densiz hale. Aşkın bahar olur kalbinse lale. “Belki” lokmasını her ihtimale, Banarsın, banarsın iş işten geçer. Gönlüne hülyalar düşer peş peşe, Kalbin fokur fokur mevsim pür neşe, Nice ipsiz sapsız hayale düşe, Konarsın, konarsın iş işten geçer. Ölsen de bırakmaz bu aşk yakanı. Rüyalara sızar yaranın kanı. Nice gerçeklere bile arkanı, Dönersin, dönersin iş işten geçer. Her sabah bir hüzne dersin “merhaba”, Fiyasko doğurur her gayret çaba, Sevda çöllerinde nice seraba, Kanarsın, kanarsın iş işten geçer. Bir sürü çıkmazlar sarar ağ gibi. Ölür de gezersin sanki sağ gibi. Patlamış volkanik yanardağ gibi, Sönersin, sönersin iş işten geçer. Baharına yağar kar lapa lapa . Bakarsın yolların uçurum sapa. Yüreğin firaktan yedikçe sopa, Sinersin, sinersin iş işten geçer. Dersin ki “bu dünya gerçekten dar be”. Ümitle korkular tutuşur harbe. Nice canandan can yedikçe darbe, Kanarsın, kanarsın iş işten geçer. Yıllar bir tank gibi ezip geçerken, “Daha vuslat için vakit var” derken, İçin için yanıp, kendini yerken, Dinersin, dinersin iş işten geçer. Baktın kör talihin suratı asık, Çareler kekeme sesleri kısık, Bunca yanlış için kendini sık sık, Kınarsın, kınarsın iş işten geçer. Sonunda kendine bir dünya seçip, Nice seraplardan çöllerden geçip, O baki firaksız pınardan içip. Kanarsın, kanarsın iş işten geçer. |