Zamana Açan Gül Hikâyesi
Ateşle su ünsiyet deminde buluşunca,
Emsalsiz bir öykünün kapısı aralanır. Renkle ahenk demlikte haz ile uyuşunca. Bir ceren gamzesinde gönüller yaralanır. Tazelenir naz ile bardaklar gelir dile. Buğusunda muhabbet daha başka tatlanır. Vazgeçemeyiz ondan dil dökmeyin nafile. Itırıyla dem be dem gönüller kanatlanır. Bardaklar saygı ile dizilirler sıraya. Demlik temenna eder yakut renkli ahuya. Dinginlik ikliminde yad alınmaz araya. Onun ihtişamıyla can gelir camda suya. Tevazu ve albeni onda öyle kaynaşır. Dudaklar hasretini besteler sükûnetle. Erişmek umuduyla ateşle su oynaşır. Cümle dostlar toplanır halisane niyetle. Sevgi burcuna sancak dikilir buğu buğu. Buğusundaki gizem yükselir bulutlara. Zarafet dersi verir izleyenlere kuğu. Udiler başka vurur bu iklimde utlara. Velhasıl bu manzara zamana açan güldür. Su gülün yaprağında efsane renge sızar. Şeffaf giysisi ile bizi mest eden tüldür. Alır kem bakışları içene değmez nazar. Ankara, 19.12.2011 İ.K |
gönül muhabbeti çayın demiyle sıcaklığıyla bizlere yansıyor
bu aralar meşguliyetim fazla muhabbetten tatlanamadım
saygılarımla