Adı Mahinûr (1 -- 2
Adı Mahinûr ( 1 )
Adı Mahinûr idi zeytin gözlü güzelin, Öyle bir güzeldi ki mührü gibi ezelin EfsÛni gözlerinin bakışları yaralı Güneş esrik gezerdi ona gönül vuralı Kara kaşlar yüzünde resim gibi asılı Yürekleri kül eden bakışları basılı Gümrah saçlar havada ahenkle raks ederdi Bulutlar hasedinden yağmur olur giderdi Edâ’sı Mahinûr’du nazları Mahinûr’du İlahi gönüllerde o ne aşılmaz sur’du Yüzünde gamzeleri tıpkı bir bahar gibi Kıvrımlarında insan yakan gizli hâr gibi Musiki gibi sesi kadifenin gözyaşı Sultanlara mahsustu asil dik mağrur başı Bir mahalle aşıktı mâh çatlatan yüzüne Nice canlar yanardı sitem düşse sözüne İki katlı evinde atlas perde asardı Mahinûr nine’siyle ne de mutlu yaşardı Ninesi tam osmanlı kartal bakışlı asil Mahinûr ninesine yakışır örnek nesil Nisan yağmurlarıyla mahalleye akmıştı Saçlarının yanına beyaz güller takmıştı Bir şenlik bir kıyamet mahallede curcuna Onun geldiği o gün o gün dindi fırtına Nerde bir hasta duysa yardımına koşardı Ya da bir yoksul görse merhamette coşardı Çok sürmedi bir an da sevdirdi kendisini Yüreği gül-feşân dı saçardı handesini Efsûnlu bir daire bulunduğu her nokta Gölgesi bile vakur varlığında ve yokta Sabah saat dokuz da balkonuna çıkardı Kapıyı açar açmaz bir nur gibi akardı-- Adı Mahinûr ( 2 ) Bahçenin duvarları sarmaşıkla bezenmiş İçinde manolyalar boydan boya uzanmış Yüzyıllık ahşap konak kalmış paşa dededen Kimbilir ne acılar, gözyaşları va’deden Evin dört bir yanında saçakları oyulmuş Öksüz göçmen kuşlara âşiyânlar koyulmuş Kaldırımlar yürürken adımını sayardı Onu gören yıldızlar hasedinden kayardı Mehtap onunla doğar ve onunla batardı Gecenin kalbi bile ismi ile atardı Hicâp gülü gibiydi gözleri daim yerde Onun hicrânı bile sadre şifâydı derde Balkon da saksısında fesleğenler açardı Onu gören kumrular daha mutlu uçardı Sümbülü çatlatırdı misk Amber râyihası Kaç yetim-i sevdanın kaç asırlık duâsı Derde aşık olmaktı onu sevmenin adı Ara yok Kâinatta asla bulunmaz tadı Her gece Âsûmân da hayâllerde misafir Elini dokunduğu taşlar zebercet safir Firdevsi bir rüyaydı aşkına aşık olmak Yanarken alev alev aşk-ı daimi kalmak Mahinûr’du Mahinûr aşkta mahi kalpte sur Mahinûra râm olan kalpte olurdu huzur Hüzün dolu bakışa taş olsa da dayanmaz Öyle bir yanardı ki ateş değsede yanmaz Bir yanı çocuksuydu diğer yanı hüzünde Baharlar tutuşurdu Mahinûrun yüzünde Sanki bir melek gibi süzülerek gelmişti Gelirken nokta nokta bulutları delmişti Köşe başı beklerdi hayran-ı avanesi Mâhinûr’un ölümsüz hasretli divanesi Çıktı çıkacak derken gözler yolda çürürdü Lakin bakkal çırağı onu hergün görürdü On yaş daha olsaydı ah bir on yaşı daha Çırak olduğu için şükrederdi Allaha Her sabah sepetiyle eve giderdi çırak Oysa bakan gözlere yıldızlar kadar firâk Makberî - Ahmet Akkoyun.. daha önce sitede asılı olan Adı Mahinur adlı şiirimin 1. ve 2. bölümünü değerli gönül dostum Arslan Baykara tek mp 3 olarak seslendirdi ve Ayfer Yaba da klip hazırlıyarak you tube ye verdi şiirler okurken karışmasın diyede ikisini tek sayfaya alarak mp 3 le beraber okumanızı istedim zira mp 3 iki bölüm birden saygı ve selamlarımla şiirlerle ve şiir tadında kalınız you tube deki link aşağıda ama buradan link faklı çıkabilir www.youtube.com/watch?v=lLokdCxZBoc eğer bu link farklı çıkarsa bunu buradan alır msn ye kopyalarsanız sayfa açılır |
Çırak olduğu için şükrederdi Allaha
Her sabah sepetiyle eve giderdi çırak
Oysa bakan gözlere yıldızlar kadar firâk
UZUN AMA OLSUN ÇOK GÜZELDİ.