POSTACI
Sıra dağlar aşıp gurbete düştüm
Yıllar var ki bunu düşte görmüştüm Hayra yoranlara şaşıp gülmüştüm Sıladan bir mektup yok mu postacı Gurbetin kahrıyla sevdam inlesin Gelen yok giden yok derdim dinlesin Üç beş satır getir gönlüm eylesin Sıladan bir mektup yok mu postacı Eşime dostuma hasret kalmışım Yavuklum adına nağme salmışım Gerçeği unutup düşe dalmışım Sıladan bir mektup yok mu postacı Bilirim dereler çağlayıp akar Kuzular meleşip yaylağa çıkar Başaklar sararıp harmana bakar Sıladan bir mektup yok mu postacı Ayrılık şerbetin bilmeden içtim Özüm bende ama sözümden geçtim Yazım böyle imiş kendim mi seçtim Sıladan bir mektup yok mu postacı Yazan kalem değil yürek bilesin Bir kez dinle n’olur halin söylesin Mazrufa bakanlar zarfı neylesin Sıladan bir mektup yok mu postacı Yüreğe saplanmış hasretin oku Alıp götürüyor bir ses bir koku Ucunu yaktığım mektubu oku Sılaya bir mektup götür postacı Ömür gelip geçti gurbet ellerde Melanî sözleri gezer dillerde Artık uçmaz oldu suna göllerde Sılaya son mektup götür postacı Tahsin Melan / Melanî 15.12.2011 Şiir sunumu için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz. www.tahsinmelan.com/siirler/sunumlar/postaci.htm youtu.be/Ga2vBEX4GHI |
artık postaclara pek iş kaldımı bilmem telefınlar bilgi sayarlar aldı yerini
güzeldi kutlarım saygılarımla