Pusulasız
sıcak
bir ağustos sabahıydı bittiğim gün.. ...... üşüdüğüm vapur yolculukları geldi aklıma, dalgakıranların dövüşü, kimsesiz kutsal suları.. martıların üşüdüğü damlalar bile daha günahkardı sana duyduğum aşktan.. üşüdüm, yandım, dondum, kanadım.. gümüş bulutlu o zifiri karanlık sabahta... boş votka şişelerim yüzüyordu, gelibolu açıklarında.. her şişede onlarca anı, her şişede gözyaşı.. ve ben avuçlarımdan kayıp giden, ömrümün en güzel aşkına el sallıyordum iskeleden.. sarhoştum; pusulasız gemiler kadar... ÖDÇ |
sadeydi.
sevgiler