üveyikler gezer kibrin parmaklarında bir eksik çıkar hep mutluluk ayaküstü gidilen yarım insan suyunda
kurgusu kırık,terkisinde düş çizili ömürlerin telvede yüzü eskiyen arkadaş zaman demliğinde dinlenen kendi sesi kavganın
saçları kısa kesilmiş asi yokluk,ceviz renginde dökülen gözyaşı uykusunda şaşı ayrılıklar büyüten,seri numarası çalınmış kimlik şiir
eskici ezber bozan uçurtma ben içinde hurda,çalınmış günahları yakan
gözlerin insan eleğinde kitap dokuyan
zeytin derisi elleriyle işçiler yağmur kokusu acılar getiren
ben; piri reis atlasında ateş kaçıran
sen; Nuh’un gemisinde deniz ıslatan
Sinan Göztaş
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şiire yorumda bulunan bulunmayan tüm şiir dostlarına saygılarımla....yukarda şahsım adında yapılmış bulunan iki yorumun yanlışlıkla yapıldığını beyan ederim...barışa duralım..şiirden düşelim güne...wapiti öyle diyor :)
Bir şiiri herkes beğenirse o şiirden şüphe ediniz derdi birisi...
Sanırım daha iyisi olmadığı için seçilmiştir bu şiir ve şiir dili açısından hiç de fena değil. Değişik bağlantılar yapmış... düşündürücü... yaptığı telmihler de düşündürüyor...
"ben; piri reis atlasında ateş kaçıran"
Piri Reis'in 15.yüzyılda en iyi coğrafya bilgini olduğunu bilirsek ve yaptığı haritaların sırrının bugün bile çözülemeyip 18. yüzyılda bilim olarak kabul edilen trigonometriyi bile nasıl bildiği tartışılırken hatta uzaylıların kendisine yardım ettiği söylenceleri varken şairin bu telmihi seçme nedeni sezilebilir. Kendini (belki şairleri kastediyor) ateş kaçıran olarak betimlerken prometeus söylencesine bir telmih daha giriveriyor araya... bilinmezlik dünyasından haberler alarak çizildiğinden şüphe edilen bu haritalardan ateşi çalmak yani promethus'un yaptığı gibi insanlığa yararlı bir eylem gerçekleştirmek midir acaba şairin işi?
Şairin gayb dünyasından bilgi çalan kişi olduğunu düşünürsek, bizi bir sezdirmeye götürüyor bu söyleyis.
"sen; Nuh’un gemisinde deniz ıslatan"
Yeni bir telmih Nuh'un destanına... insanlığın yeniden varoluşu... şairin karşısındaki her kim ise (üzerimize alınmayalım) boş işlerin adamı... güneşi balçıkla sıvamak gibi bir işe girişmiş...
belki de şair; "yer demir gök bakır" demenin bir başka yolunu bulmuştur... ne dersiniz?
Şiir Dili bir anlatım aracı değildir, sezdirme aracıdır... bu yüzden kutlarım arkadaşı...
sevgili arkadaşlar, iki şey hemen dikkat çekiyor.Birincisi; sitenin geleneksel yapısını savunan görüş, özetle ve benim cümlemle, "şiiri ben beğendim, bakın benim gibi düşünenler o kadar fazla ki, seçici kurul da bu şiiri günün şiiri seçti; bırakın eleştirmeyi " diyor. İkinci ise, "bu şiir bana göre günün şiiri olmayı haketmiyor, bu seçimi yapan kurul hakkında bende kuşku oluştu " şeklinde alt göndermeler yapıyor.Ben de bu ikinci görüşü benimsiyorum. Sevgili arkadaşlar,maalesef eleştiriyi "olumsuzlık" boyutu ile algılıyor, ve bu algıya göre davranış geliştiriyoruz basit manası ile, insanların bir şeyi (edim) iyi veya kötü yaptığının taraflarca bir hak olarak ifade etmeleri olarak algılarsak, eleştirinin korkulacak bir tarafı olmadığını anlarız. gelelim şiire, ben bu konuda yazandan ziyade, onu seçen kurulun şiire yaklaşımından kuşku duydum. öteden beri dikkatimi çekiyor, birtakım egzotik sözcükler seçilerek, karanlık ve devrik cümlelerle yazılan "şeyler"e "şiir" diye pirim veriliyor. bu işin en üzücü tarafı da, bu şair adaylarına da maalesef bilerek veya bilmeyerek kötülük yapılıyor. bu şiiri beğenen arkadaşlara, beğenilerinden dolayı hiçbir şey deme hakkına sahip değilim yalnız onlara bir teklifim var. lutfen bu şiiri yüksek sesle, hatta bağıra bağıra okusunlar; beni anlayacaklardır. selam ve sevgilerimle. nevzat kırkpınar
Tabii şairi ve şiiri hırpalamak değildi yukarıdaki maksadım. Günün şiirini seçerken biraz daha dikkatli olmalarını vurgulamaktı seçki kurulunun. Türk dili ve edebiyatı açısından biraz daha dikkatli olmak gerekiyor diye düşünüyorum.
ahmett_20 ve hacı ali üstadlarıma ve diğer arkadaşlara katılmamak mümkün değil. O kadar anlamlı ve okuyunca herkesin ortak olarak birşeyler aldığı şiirler varken böyle şairin kendini birşey vermek zorunda hissetmediği, okurların kendilerine göre birşeyler çıkarmaya çalıştığı şiirler günün şiiri seçiliyor. Alkışlamak varken eleştirmek neden diye de olumsuz şeyler yazmak istemiyor kimse. Fakat son zamanlarda yükselen sesler seçki kurulunun şiir seçerken kendi hoşlarına giden şiirleri seçtikleri gibi bir kanı revaç bulacak diye düşünüyorum. Nuh'un gemisinden su ıslatmaktan ve Piri Reis'in atlasından ateş kaçırmak nasıl bir kurgudur ki ben buradan nasıl yorum çıkaracağım. Sonra anlamadığım şiire bravo çok güzel olmuş diyecegim.
''saçları kısa kesilmiş asi yokluk,...'' şiir azınlık sanatı imiş meğer gerceğinin çok güzel izdüşümü bu dize... asilğinin de burdan gelmesi asikar.. tebrikler..daha bir uzatmalısın saçlarını... inadla!
sema güler tarafından 9/30/2007 2:03:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili şiirdostları, Yıllardan beri süregelmektedir şiir ile ilgili tartışmalar. Ahmet Haşim, "Bir şiirin anlamı başka bir anlam olmaya elverişli oldukça her okuyan ona kendi hayatının da anlamını verir ve böylelikle şiir herkesin istediği yolda anlayacağı ve bundan ötürü de sonsuz duyarlıkları içine alabilecek bir genişliği olandır," Valery ise : "Şiirlerime ne anlam verilirse anlamları odur. demiştir. Dolayısıyla şiirde bir soyutluk ve somutluk tartışması hep süregelecektir... Benim burada asıl değinmek istediğim, şiir türünün diğer edebi türlerden çok farklı bir tür olduğunun anlaşılmasıdır. Eğer bir şiiri yorumlamaya kalkışırsak ortaya farklı bir şiir çıkar ki bu büyük bir yanlışlıktır... Bu konu hakkında çok şey yazılabilir hâlâ...Ama sözü kısa kesip, bütün şiirleri okuma zahmetinde bulunan kurulumuzu ( ki bu zor bir durumdur.) , şairimizi, şiirimizi ve Hacı Ali Bey'in yabana atılmayacak değerli yorumunu- ki yorumdur, eleştiridir, çağın gerekliliğidir, özgür yaşamın öznesidir.- kutlarım. İnsanlar özgür düşünceyle bir adım daha ileri gidebilirler... Saygılar sunarım...
Ben imge oyunundan başka birğey bulamadım.Hangi zihniyet bunu günün şiiri seçti anlamıyor ve gülüyorum.Şiir resmen imgelere boğulmuş gitmiş .Esrarengiz hava vermek için.Ne diyelim allah kolaylık versin şiir yazdım diyenlere.
.......................bu bir şiir de neden onca ne dediği anlaşılan şiir varken böyle muamma şiirler seçilir. bunu bilmek kolay gelmiyor insana.nesneleri bulundukları vasıflarından alıp olmadık sıfarlarla nitelemek mi acaba çekici kılan. .....................bir zamanlar ,sanırım 94 lü yıllardı .adana osmaniyede KIRAĞI ŞİİR DERGİSİ yayılanırdı.şu anda devam ediyor mu, bilmiyorum.çok kaliteli bir dergiydi.benim de şiirlerim yayınlanmıştı.kısıtlı gelirime ramen abonesiydim.
.....................sayılardan birinde bir şiir yayınlandı.aboneliğime son verdim.şiirlerimi de göndermekten vazgeçtim.şiir şöyleydi. .......................dün gece Allahla buluştum .......................el ele tutuştum. .......................çok korktum. bu kadardı.bu şiir beni hemen her şeyi ile şok etti. bu kadar cahilce ve saygısızca ve mantık hatası dolu bir şiiri yayınlayanları zampik yaparak proteto etmek istedim.ve öfkemi yenemeyip aşağıdaki şiiri yazdım.okuma zahmetine katlanırsanız yoruma devam sayılır. teşekkürlerimle.
ŞUARÂ Mayıs-1996
Ozanım dur Boyama ala, yeşile Kalsın Barışın ak güvercini muhtaç öz rengine
Yaşadığımız zaten Doğu kerre batı sonuç göz yaşı Elde var umuttur o , bizim olan İnsanlık adına çok şey yitirdiğimiz Bu çağda, yirmi bire dört kala Bunalan nefislerimize rahmettir Ezelden ebede kutsi yadigâr Huzura hasret ruhlarımıza
İblisin dilindeyken hükmün hançeresi Çocuklar sokaklarda aç sefil Köpekler sedirlerinde ağırlanırken evlerin Zaman dönüşmüşken küfrün mâbedine Doğal ne buldunsa yıpratma Özgün söyleyişler uğruna Olur olmaz lezzetlere yatma
Umudun ana sütü saflığında Beyaz üstü beyaz apak rengine Sentetik fesatlar karıştırma Dur hele Her çağda ak çırpınışlara sevdalı Duru mavi göklere yazık etme Yazık etme semalara ayna denize
Asılma, sündürme hayallerimizi, düşümüzü Gayya kuyularına, ifrit tepelerine Uy da sıratı müstâkim öğüdüne Dağıtma birliğimizi, bütünlüğümüzü
İnsan nihâyette insandır işte İyiliği de âdemce, kötülüğü de Pamuk ipliğinde asılı dostluğu Küfürle iman arası zardan da ince Sığındırma yararsız düşüncelerinden Olmaz hayallerinden ters yüz cehâletine
Sözde maksadın yontuysa gönlünce İyiye, güzele, dostluğa doğru Ozanım dur Kalemin keskin mi Bir bak İdrâkin uz mu
Ya gerçeğe, sevgiye yont her beni Ya bırak, ümmî varsın geleceğine Kim bilir, Geleceğin bağrına ne rahmetler yağacak Umulur ki Âdem yıldızlara ağacak
Ozanım dur Dur biraz Hele bak ve dokun Sözlerin en güzeline, en kâmiline Çağlara kucak açmış, Pür-ü pâk Kur’an da rehberin ‘Şuarâ Sûresi’ne Nasılda lânetli şeytani şiir Küfür mezesi, kan kadehi İffetsiz Her devirde isyanlarda düzene Derdi kin, derdi fesat, derdi terör Sürekli karıştırmada akılları Şair ibn-i şiir yazılı Âmâ iblisin künyesine
Mü’min Ya hayır konuşsun Buyurmuş Rahmetellil âlemin Ya da sussun
Tutunup rahmet ipine ol nebinin Şefaatini ulaştır kalemine
Dur ozanım Ozanım dur Boyama ala yeşile Kalsın Barışın ak güvercini muhtaç öz rengine
Son umuttur o Rahmettir Nesillerle bâkî kalacak ömrümüze Çağlar ötesinden ilâhi yâdigâr Beklentimiz; ha yağdı ha yağacak Huzura sevdalı gönlümüze…
teşekkürlerimle.
hacı ali tarafından 9/30/2007 12:53:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
hacı ali tarafından 9/30/2007 12:56:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
yorum yapan bazı arkadaşlar dediniz ya,üstüme alındım nedense...
kendi adıma şiirlerin altına çatışma yaratacak şeyler yazmayı sevmiyorum;ancak kendimi tutamadığım zamanlar da çoklukla yaşadığım şeyler:bu da benim çelişkim galiba
şairin belli bir şeyi anlatma kaygısı yoktur;yoktur derken birşey verme kaygısı yoktur...o anlatır herkes kendince birşeyler alır ya da almaz.bu yüzden imge vardır,bu yüzden şiirdir
emin olun ki azıcık şiirle haşır neşirse kralı olsa da çıplak der insanlar
kapalı anlam ile boş anlam arasında fark vardır.. şiir sadece görünenleri ele almaz, bunu başka yerde de söyledim "sadece görünenleri yazsaydı onu herkes bulabilirdi" demiş biri... altında hiçbir anlamı olmayan boş imgelerle şiir yazanlar da var onların sadece kabuğu şiir içi şiir değil, ama bu şiir öyle değil bence, gayet bilinçli imgeler kullanılmış ve şair kendi tarzında ironiler ve çeşitli anlam yüklemeleriyle şiiri örmüş... ben şakayla karışık bir şey istedim ama özelden isteseydim daha iyi yapardım heralde bilmiyorum yaptığımı beğenmeyenler var mıdır? :) özür dilerim :) neden dilediğimi bilmiyorum...
kapalı bir mekan yaşadıklarımız ve şiir sır sureti yüzümüzün çizgisine dökülen...iklimin söylediği gibi: deniz aslında hep ıslaktı...ancak denizi ıslatan biz değiliz..nuh'un gemisindekiler...ve kral çıplak değil...üzerindeki elbise şiirden dikilmiş :)
yorum yapan bazı arkadaşlar şiirin bazı mısralarını anlayamadıklarını söylüyorlar. bende anlamadım. ama böyle şiirleri herkes seviyor gibi. bana sanki kral çıplak demeye korkuluyor gibi geliyor. selamlar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.