Ne Yalandın Ne de Gerçek
Sarp kayalıkların zirvesinde;
Acıyla yoğrulmuş bir yaşam, İhanete uğramış bir sevda. Son bir çırpınışla ebediyete yuvarlanırken.. Başka bir canda Bir nehrin kıyısında yeşerdi, Yaşamın umut kırıntıları, Yeni bir sevdanın kıvılcımları, Küllenen derin bir yaranın ardından. Yine umarsız bir sevinin pençesindeyim Umutsuzca.. Suya hasret toprak gibi, Kurumuş iken bedenim. Yağmur oldun yağdın Aktın yüreğime. Damlacıkların süzdükçe içime Sevda oldun, Aşk oldun, Özlem oldun, Yeşerdin yüreğimde. Yaşanılması gerekip de yaşanılamamış Aç olduğumuz duygulardı ortak yanımız. Dicle’nin hikâyesi ile Ezilmişliğin çilesiyle, Gün görmemişliğinle, Birde güzelliğinle tabii; Destanlaştın yüreğimde.. Farkında olmadan Sen benim her şeyim olmuşken; Ben senin neyindim? Bir arkadaş, Bir dost, Bir sevgili, Beklide hiçbiri.. Haktan dedim; Acıyla yoğrulmuş hayatıma, Bahşedilmiş İkinci bir acı yaşamı daha, Vurgun yedim sen gidince.. Sen sonrası yüreğimde çizdim resmini. Henüz yeşeren bir gül dalıydın içimde, sevgili! Ve öylesine ansızın koptun gittin... Ben sana hiç doyamadım ki.. Mamafih sen yoksun artık! Sen sonrası tek avuntum /senli hayallerim... |