...BUZ TUTAN GÜNEŞ...Söyle arkadaşım Sadece bir kişi görmüyor diye Hiç kayboldun mu kalabalığın içinde Bakarken duyarken nefes alırken Dört kolluda gidenden Daha ölü oldun mu Bırakıp gidenine emanet edip sıcağını Güneşi buz tutturdun mu Zemheride yandın mı arkadaşım Aklını yitirdiğini sanıp Yüreğinin sesine ilişip Kışları odana biriktirirken Bahar düşlerine diken olup girdi mi Süzülürken arzuların ufukta Kırıldı mı kolun kanadın Dağlardan duman duman Hasret yükleyip omuzlarına Hiç yılmadan taşıdın mı Sabahlarına geceler serpip Zifiriyi arkadaşlığına atadın mı Gülen yüzlere yaşlar saçıp Her sigaranı sonmuş gibi Derin derin içine çektin mi Öğrenip kuş dilini Telde ki serçelerle delirdin mi İsyanlarınla sevinçlerini kırıp geçirirken Kaç kez indi sinene yumrukların Kaç sahan doldurdu hüzün kırıkların Ve kaç kez aşına aşkını doğrayıp katıkladın Yokluğuna yandığını Her yüzde aradın mı Sesin sana yabancılaştı mı her çıktığında Pırıl pırılken yaldızları Aynalara küstün mü Hele hele Ençok kendinden köşe bucak kaçtın mı Ellerini kırık kimsesiz işe yaramaz Ayaklarını sürüngen gibi hissettin mi Gittiğin her yolun sonunda bin kez bittin mi Sen hiç ben gibi sevdin mi Hee Söyle sevdin mi Sus o zaman arkadaşım Yorma özlediklerine adanmış kulaklarımı Bana sabırdan bahsetme Sabretmiyorum çünkü ben Sadece içi kurumuş bir bedeni taşıyorum Alışamadığım bu yalnızlıkla Soluyorum Bilmeden hissetmeden Yaşıyorum... ASLI DEMİREL... |