BİR HİKAYE BİR DERS.
BİR HİKAYE BİR DERS.
hava soğuk mevsim kış üstünde zamana karşı koymada yıllara meydan okurcasına yıpranmış da olsa onu korumakta kararlı bir palto ayakkabıları eskiden öte pantolonda yılların izleri cebinde sadece elli kuruş simit almaya anca yeterli simitçi onu anlayan bir tavırla istersen akşamdan kalanlardan iki tane istersen tazesinden ne dersin akşamdan kalanlardan olsun çünkü iki tane bana anca yeter çok açtı besbelli simitlerini özenle üşüyen elleriyle koynuna koydu ilerledi dalgakırana doğru oturdu hafif nemli bankın kenarına etrafına doluştu dostları serçeler ilk simidini paylaştı onlarla itinayla denizde dolaşan balıklara takıldı gözü süzdü onları sevgiyle yüzdü onlarla adeta usul usul diğer simidi paylaştı onlarla yoktu ucunda bir olta onları kandıran biliyordu balıklar onun içtenliğini denizde bir cümbüş baktı ki simitleri tükenmiş ama mutluydu hem de çok paylaşmıştı aç da olsa onu en iyi anlayan dostlarıyla o mutluluk onu doyurmuştu ta ki yeni bir elli kuruşu olana kadar Mehmet Gücüyener. |
yüreğinize sağlık