Ben hazırım
çöktü yine bir sis ulu dağın üstünden
bu şehrin üzerine yonutulmamış ışığı var cehennem deredinde kar/lar düşer bin bir lapa bin bir parça yüreklerin kılçalının içine saat gecenin üçü kent mi sustu ? ben mi sustum ? yüzümden düşen bin bir parça bin hüzün ! ağır aksak bir uykunun üstünde ki ! gözlerim huysuz ölüm kol geziyor aort damar için/de pıhtılanmış do perdesi alaturka çargahından kızıl kan ! neyim var ki...? ne ararsın eyy ölüm..? sarı ipek hekim yaka iş ve éda gömlek mi ? atlas yelek altın saat gıcır acar,At altım da çizme mi ? bir baksana çam ağacı kapılmış ya ? kar lapası...! boğucu rüzgarına göz yaşı var ? her hanede ah’lar vah’lar ! alınganlı bakışlar yine daldı bu gözlerim çekip gitti köyüme ! ardım da ağlayacak kimim var ki ? be ölüm ? helallaşmak..! melelleşmak artık benim neyime toplamışam tas tarağı tas tamam sen hazırsan ben hazırım ey ölüm ! Kadir Haktan TÜRKELİ |