Altı Kurşun
İlk kurşun, uçuşan saçlarından
Yolarak ağarmış bir tutamı Duvardan sekip yere düştü. İkinci kurşun, omuz başından Yırtarak adalesini neşter gibi Canhıraş bir ses çıkardı. Üçüncü kurşun saplanınca bileğine Yüzünü dönerek haine Dördüncü kurşunu Buyur etti göğsüne. Beşinci kurşun dağıtınca alnını Kanlanan gözleri göremedi artık Altıncı kurşunun Yüreğine yol aldığını. Dadandılar üstüne Çığlıklar atarak, lakin Ne olur, ne olmaz diyerek İhtiyatı elden bırakmadan. Ve gördüler ki Duvara yapışmış kanlı saçın ucunda Kırmızı bir gül uç vermiş, açıyordu Yırtılmış adaleler ise Kök salmıştı betona. Ve gördüler ki Çürütmek için, bileğindeki Firari demir kelepçeyi Gözpınarlarından boşanan Umut mavisi dalgalar Tuzlu bir deniz oluşturmakta. Ve gördüler ki Darmadağın alnından Hışımla fışkıran yıldızlar Çalarak ışıltısını, akan kanın Yüreğinden havalanan güvercine Güneşin doğduğu yeri göstermekte.. |