Asi Bir Küheylan
Aşiret çocuğuyam, adım küheylan,
Kızılca kıyamet yaylasında doğmuşam. Koyaklarda kartal uçurmuşam, Kurt kovalamışam, Adam vurmuşam! Onursuz yaşanmaz demişem, Rezil-rüsva etmemişem kendimi böceklere! Yavri-yavri! Bu yüzden dik bakarım adamın yüzüne, Bu yüzden böyle hoyrat kalmışam... Seni sevmişem, Bir kekliğin sesini üzmekten sakınır gibi... Seni sevmişem, Gururlu dağ çiçeklerini Göğsüme takınır gibi... Ben sazımı kıl çadırların boynuna asıp da Öyle gelmişem buraya. Yavri-yavri! Ölürsem iradi ölürem; Harlanmış bir kılıca Alnımla dokunur gibi!. Asi bir küheylanam, Gözlerini benden ayırma. Kırılıp düşerem sonra, Kimse bakamaz yarama... Bana ne getirmişsen cicom, Karda çürümüş sümbül soğanları mı? Yoksa, toz kaldıran taylarımı, Dar geçitlerde mi kanatmışsan? O göçebe sevdamızın yamacına şimdi Kimler konmada, söyle? Yavri-yavri! Söyle kınalı kuzum nerede; Onu hangi soysuzun sürüsüne katmışsan? Asi bir küheylanam, Mahmuz vurma döşüme!. Delerem bu duvarları, Candarma kavuşmaz peşime! Ben ki dipsiz uçurum boylarında, Param-parça olmuş, ölmemişem... Ben ki huysuz nehir yataklarında, Yaralarımı çamurla sıvamışam... Nasıl sığaram düşündün mü, Şu altı adımlık tosbağa voltasına şimdi? Yavri-yavri! Dağları çıldırtan öykümü, Ben bu demirlere Dişlerimle yazmışam! Asi bir küheylanam, El süremezler yeleme! Bırak yırtılayım, bırak Gem vurma benim dilime!.. Hüznün duvarlarında, Sıvası dökülmüş bir yer vardır; Bilir misen yavri? Bilir misen, çiçekler Çentik-çentik solar, Bu gavur ölüsü akşamlarda? Bırak, gözyaşlarımın oyduğu çukurlar, Öylece betonda kalsın. Dolansın peşime, bir metelik etmez Bu sırtlan adımları, dolansın! Yavri-yavri! Şapkam namusumdur, Koma buralarda, Koma, tespihim dağılmasın!.. Asi bir küheylanam, Kesmez beni bu acılar! Beni vursa da bu puştlar, Ancak sırtımdan vururlar!.. |