bir ömür sonra
bir yağmur damlası düşer de çöle
nasıl kucaklardı toz zerreleri
damla nasıl yanardı
kıskanırdı dualara dururdu çölde toprak
dualar kabul olurdu sahrada
tabiatı kandırırdı rahmet yüklü bulutlar
bir coşkulu öpüş..
bir sarmaş dolaş seviş,
bir mutluluk yeşilde
toprak bereket fışkırırdı
tohumlar coşar da
yapraklar dal açardı içimde
dallar çiçek
senin bana, geldiğin mevsimin adı bahar olurdu
çayırlarda taylar koşar..
ay gündüzden dolunay
şehirlerde bayram çocuklara
ve her sokakta düğün
teneke sandıklara tıkılır oyuncak bebekler
gelinler mutlu

analar oyundaki çocuklara yoğurtlu ekmek taşır
mutluluklarına çeyiz
kavgalarına şahit olur
misaller kendi hayatından
onlardan fazla heyecanlanır
var oluşlarına şahitlik güzel
hayat dolu oluşlarına aşık
kırk günlük düğünlerden saraya inen gelin
umutlu

gözleri dolu, sevinçten
vuslat bin büyük beklenilenden
işte bundandır çöle düşüşü yağmurun
gözleri yakamoz parıltılı yarin
adımları geniş
duruşu küheylan
bereketli yağmurlar sular toprağı
Şattülarap havzasında bereket
toprak ana; vefasızlık etmez Mezopotamya da
Tuba dalları çiçekli her zamankinden çok
Anadolu’da su her zaman mecrasını bulur
benden sana koşar ırmaklar
ummana ulaşmak sevdasıyla
benden sana, Züleyha sana
ne mutlu





bereketli yağmurlar nehir olur
her damlası sürükler toprağı zerre zerre
kayaları oyar yılların büyüyen hasretiyle
aşınır toprak, direnir kayalar
ve şelalelerden düşüşlerle
sana şarkılar besteler su
bilir ki deniz karşı gelmez kendisine
akmaktan başka çare
ummana ulaşmaktan başka gaye bilmez olurlar
benim gibi
ey güzellik.. ey Züleyhaaa
yağmur su, nehir su, derya su
gönlümün arzusu

zaman yerinden kökler ağacı
huşu içinde bir teslimiyetle devrilir suya
bir ana gurbete yollar oğlunu
bir sevgili dualardadır
bir yeni doğan konu olur hasrete
binbir umutla kolaçan edilir yollar
sabrı telkin
hayrı dilemek
sılayı özlemektir aşk
yıldızlar kayar geceleri
aç kurtlar ulur,
havada döner alıcı kuşlar
ağıtlar yakılır tanıdık
yapraklar düşer dalımdan
göçmen kuşlar katar olur içimden
yapraklar mum alevi
dolu indirir yeni sürgünleri
rüzgar uğuldar geceleri
ben seni beklerim
ben Yusufcuk kuyularda
dualarım sanadır Züleyha
dualarım kutlu

sensiz..
kuyularda zincire vurulmuş yaban hayvanları gibi mahsur
mektuplar adresini unutur
dualar şaşırır kime edileceğini
anlamı kalmaz sevdaların,
hayatta olup olmamanın
çölü unutan musonların
yetim unutur dönmeyeni
yolu gözlenen teskereyi
Mecnun Leylayı
sen beni unutma
uğruna şelalelerden düştüğüm denizim
her an yöneldiğim
Kabe’msin Züleyha..
bana ne mutlu