gözleri ve elleri 1-2-3Şiirin hikayesini görmek için tıklayın yaşanan bir aşk hikayesi zamansız yersiz dengeleri alt üst eden bu aşkın aktörleri başkalarının mutluluğu için aşklarını feda ettiler sonsuza dek birnirlerini terk ettiler lakin yürekleri hep beraber oldu....
GÖZLERİ VE ELLERİ (1)
Havada ılık bir rüzgâr; saçlarını dağıtıyor. Ben yine gözlerine dair bir şeyler söyleyeceğim Sen yine park bekçisini gözle Ben gizlince bir gül koparıp sana vereceğim. Elimi havuzun suyuna daldırıp( sanki yüreğine) Gözlerine öyle derin ki… (Düşünce gözlerine kayıp olurum) İçimi burkarken sözcüklerin; “ya sen erken geldin Yâda ben geç kaldım” Ne sen geç kaldın Ne ben erken Buydu olması gereken. Ameliyat masasındayım (Ölümü his edince ) Gözlerini tavana işlemiş; bir nakkaş Kim gözlerini işleyebilen nakkaş? (Doktorlar aldırmadı narkoz etkisi dedi; birisi.) Yüzümde tebessüm; ameliyat masasında Ölüm korkuyordu yüreğimden Sen çarpıyordu (Doktorlar şaşıyordu) Bense gözlerinde dolaşıyordum O narin ellerin ellerimde Havuzun başında gözlerine bakıyordum Sarhoş oluyordum Sen yasla başını; göğsüme Ben saçlarında dolaştırırken kaba ellerimi, incitmeden seni Anlat içinden geçenleri Ya da sus dinle beni; sana gözlerine dair bir şeyler söyleyeceğim… Saat yirmi üç on gülümse; Gamzelerinde gül açsın Dolaş yüreğimi yasakların inadına Ömrümce ilk defa seninle mutlu oldum. Korkusuz olsun adımlarımız mutluluğumuz ebedi olsun Hep sana gözlerine dair… Yüreğim çırpınıyor Bekledim Gelmedin… 8mayıs 2010 GÖZLERİ VE ELLERİ (2) Yürüyordu zaman üstümüze doğru (Su berrak avuçlarımı ovdu) Kupkuru bir dal gibiydi Elleri narin ve hünerli Beyninde kanatın resmi Elinde fırça yanıyordu, Can çekişiyordu. Gözleri tuvale kendini çiziyordu Öyle sersem bakıyordum ki; gözlerine O gözler o kadar güzel diki… Bu kadar anlam nasıl sığdı? Yılan gibi bakıyordu Yanından geçtim görmedi Anladım gözleri kördü. Önce avuçlarımda elleri kayboldu. Sonra bedeni Fırçanın külleri savruldu Dilli çataldı Saçları rüzgâra dolandı Birden yok oldu Ben uzandım yatağıma Odamın kireci dökülmüş tavanında Orda bir çift göz vardı Kireç döküldü Duvar çatladı Tavan öylece kaldı. Ürktüm korkmadım Tavan yoktu gözleri vardı O kadar anlamı nasıl içine sığdırdı Yılan gibi bakıyordu Ama ne yazık ki kördü Zaman durdu su kurudu Dedim resim dedi şiir Umut vardı tuval kanadı Umut vardı O yoktu Tuval kanadı O yoktu ben kanadım Kazım DEMİR 06.06.2010 RESİM ŞİİR YAZDI. Yürüyordu zaman üstümüze doğru Su berrak avuçlarımı ovdu Saçlarına rüzgâr doldu. Eğdi başını kaldırdı Gözleri beni benden aldı. Kupkuru bir dal gibiydi, Elleri narin hünerli Beyninde kâinatın resmi Elinde fırça can çekişiyordu Tuvale gözleri kendisini çiziyordu Öyle sersem bakıyordum ki gözlerine Bu kadar anlam nasıl gözlere sığdı Bazen bir yılan bakıyordu yakıyordu. Yanımdan geçti görmedi Anladım ki kördü Önce avuçlarımda elleri kaydı, Sonra bedeni Fırçanın külleri savruldu Dilli çataldı Yılandan yılan çıyandı… GÖZLERİ VE ELLERİ (3) Gözlerin kocaman bir dünya Ben o dünyada bir nokta O kadar büyük işler için ellerin Narin zarif hünerli Kuş cıvıltısını Rüzgarın sesini Tuvale çizebilen Ama gözlerin Çeliği eritecek kadar keskin bakan Derinliği yüreğimi burkan Hep gözleri karşımda öylece bakıyor bana Mutlu olmak var dedim kendime O günden sonra… |