"üç ve on üç harf "
"üç ve on üç harf "
Anlamını yitirmiş olan üç kelime. Diğer bir bakışla on üç kelime ve bir aptal. Üç kelimenin feleğin çemberi kadar kuvvetli olduğunu, O üç Kelimenin ise insanı aptal ettiğini, evet... daha yeni anladım. Olsun zararın neresinden dönülse kardır. Fakat döndüğümüz yerde biten geçmiş ? Halen daha hissediyorsak, Geçmemiştir ! İnsan üç kelimenin ne olduğunu anlayamaz bazen. Gelip geçici heveste olabilir. Fakat, gelip geçemeyen olanlarda vardır. Günler geçer fakat o geçmez. Günler geçer, ay olur. Sonra elli iki berbat hafta. Geriye kalan ise üç kelime karalanmış, Bomboş bir sayfa. Peki bu arada aptala ne oldu ? On üç kelimeyi her kullandığında biraz daha çöktü. Gün geldi çivi çiviyi söktü. Aslen çocukluktan gelen arkadaşlıklar, Büyür üç kelime olur. Sonra en beklenmedik anda, Başını yaslayacak bir omuz ararken , O üç kelime, on üç kelime olur. Sonra beklersin, beklersin ve yine beklersin. Gelmez... Kahrol sa da gelmez. Gelmez... Üç kelime gelir beş kelime olur. " Mezar " .... Yan yana yata bilmektir. Rahatsız olmadan. Öte git demeden. Bir fidan dikersiniz beraber. O fidan büyür sizin üç kelimeniz gibi. Yıllarca yalan da olsa söylenir on üç kelime... Dur durak bilmeden. Ya gerçekten söyler, yada kandırır sizi. Diktiğiniz fidanın altında gülüp eğlenirsiniz. Bazende aynı gölgede ağlar, Bazende başkalarını taşlarsınız. Hayat bu... Yine gün gelir, Ağaç yapraklarını döker. Üç kelime beş kelime olur. İnanın o ağaç bile, Belini büker... Üç kelimenin gücü ne kadar güçlü olasa da On üç kelime olmadan; Asla ! Yapamaz.... Keşke bu günler hiç gelmese; Ne üç kelime ne beş kelime nede on üç kelime. Ve de aptal. Hiç bir şey olmamış gibi davransa. Olmaz mı ? Uğur KARADENİZ |
Anlamını yitirmiş olan üç kelime.
Diğer bir bakışla on üç kelime ve bir aptal.
Üç kelimenin feleğin çemberi kadar kuvvetli olduğunu,
O üç Kelimenin ise insanı aptal ettiğini,
evet... daha yeni anladım.
Olsun zararın neresinden dönülse kardır.
Fakat döndüğümüz yerde biten geçmiş ?
Halen daha hissediyorsak,
Geçmemiştir !
İnsan üç kelimenin ne olduğunu anlayamaz bazen.
Gelip geçici heveste olabilir.
Fakat, gelip geçemeyen olanlarda vardır.
Günler geçer fakat o geçmez.
Günler geçer, ay olur.
Sonra elli iki berbat hafta.
Geriye kalan ise üç kelime karalanmış,
Bomboş bir sayfa.
Peki bu arada aptala ne oldu ?
On üç kelimeyi her kullandığında biraz daha çöktü.
Gün geldi çivi çiviyi söktü.
Aslen çocukluktan gelen arkadaşlıklar,
Büyür üç kelime olur.
Sonra en beklenmedik anda,
Başını yaslayacak bir omuz ararken ,
O üç kelime, on üç kelime olur.
Sonra beklersin, beklersin ve yine beklersin.
Gelmez...
Kahrol sa da gelmez.
Gelmez...
Üç kelime gelir beş kelime olur.
" Mezar " ....
Yan yana yata bilmektir.
Rahatsız olmadan.
Öte git demeden.
Bir fidan dikersiniz beraber.
O fidan büyür sizin üç kelimeniz gibi.
Yıllarca yalan da olsa söylenir on üç kelime...
Dur durak bilmeden.
Ya gerçekten söyler, yada kandırır sizi.
Diktiğiniz fidanın altında gülüp eğlenirsiniz.
Bazende aynı gölgede ağlar,
Bazende başkalarını taşlarsınız.
Hayat bu... Yine gün gelir,
Ağaç yapraklarını döker.
Üç kelime beş kelime olur.
İnanın o ağaç bile,
Belini büker...
Üç kelimenin gücü ne kadar güçlü olasa da
On üç kelime olmadan;
Asla !
Yapamaz....
Keşke bu günler hiç gelmese;
Ne üç kelime ne beş kelime nede on üç kelime.
Ve de aptal.
Hiç bir şey olmamış gibi davransa.
Olmaz mı ?
Uğur KARADENİZ
Şiir yolunda başarılar dilerim.Yunus diyarından selamlar.