LEN GARIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Değerli şairemiz Nebiha Muradi’nin ’’Üç kişilik Tragedya’’ şiirinden ilham alınarak yazılmıştır.
İşimden gelmişim yorgunum garı.
Hele şu sofrayı ser yavaş yavaş. Tuzu fazla ise yine yemeğin, Bil ki gözün oldu mor yavaş yavaş. Üzerimde parfüm kokusu varmış. Sarı saç kılları ceketi sarmış. Herif hergün acep nerye uçarmış. Sıkıysa hele bir sor yavaş yavaş, Gömlek yıkandı mı? Yaptın mı ütü? Hani ulan meze ? Ya aslan sütü? Yan gelip yattın da büyüttün g.tü. Bir de dersin ’’dünyam dar’’ yavaş yavaş. Boşuna süslenme gelemem yağa. Doymadın sopaya, açsın dayağa. Ben vurdukça sen hep kalktın ayağa. Sende bir mucize var yavaş yavaş. Aynaya geçerek bak endamına Hiç aldırmam kederine, gamına. En sonunda o ebenin damına Usul usul yağar kar yavaş yavaş.. Sakın dırdır etme, ağzını açma. Üç beş tokat için babana kaçma. Daha sırada var kurşun ve saçma Bıçakla, baltayla yar yavaş yavaş. İşte garı ben her akşam böyleyim. Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim. Söyle şimdi ben seninle neyleyim? İçimde bir kurt beni yer yavaş yavaş Aç tavuk rüyada görürmüş darı. Nebiha’ya uyma sakın ey Garı. Onun da yolacam elbet saçları. Hele pompalıyı ver yavaş yavaş..* ( Pompalı av tüfeği ) |
Meclisten dışarı, inanın gülümsettiniz,, edebiyat defterinin bir şiir gecesinde sizinle uzun şiir tadında sohbetlere..,
Saygımla öğretmenimiz...