Ey insanlık… Ey yiğitliğin gölgesine duldalanan adamlık Böyle mi yazıldı erkekliğin kitabı Öldürmek midir suretlerinizi yüce kılan?
Her taraf kan revan Hoyratça yağmalanıyor gelincik tarlaları Koparıyorlar dallarından gonca gülleri
Ey acıların ve umutların beşiği evren Sen ki nice zulümlere göz yummuş Nice felaketlere sırt çevirmişsin Sende yeşerir tüm yaşam tohumları Ellerin nerede senin Ey hafifleştirilmiş yasalar Hayatlar kanlı sularda akıp kaybolurken Senin adaletin nerede
Sen nice acı öykülere tanıklık ettin Nice çığlıklar kazındı damarlarına Sen ki tarihlerin gerçek tanığı Oysa rüzgârlar ne ağıtlar fısıldadı kulağına Vahşetlerin her saniyesi senin kadranında döner Oysa ne sevinçler söndü, ne kanlar sıçradı suratına
Ey kutsanmamış vicdanlar Her yerde aynı değil midir acının dili Zulmün rengi / Duymuyor musunuz? O ciğerlerini parçalarcasına bağıran Sırça köşk gibi tuz buz cesetlerin Başlarında yığılıp kalan anneleri
Lal bir türküydüler onlar karanlığın dehlizinde Yürekleri harlı, ağrıları dayanılmaz sancılı Buruk bir tattır dillerde yazgıları Bir günah gibi saklanır toprağa, düş kırıkları Neden örtülür binlerce çığlık sessizce Artık uyansın vicdanlar zamanın aydınlık gözlerinde
Bilmezler ki… Onlar insanlığın erdemleri Onlar şafakların alev gözleri Onlar anne, onlar toprak Onlar cennetin solmaz gülleri
Ölüm yaşamaktan daha güzel olur mu hiç Kimse bilemez Namlunun ucuna bakan son bakışların feryadını O an, vicdanların sustuğu, erkekliğin öldüğü andır O an, gülüşlerin donduğu, umutların söndüğü andır
Zaman gömülürken dilsiz vakitlere Acının hançeri geçer gözlerinden Bir yanı anne, bir yanı çocukkadınlar Ve her kurbanın veda anında Zaman çığlık çığlığa, kurtulmak ister kendinden Küllenmeyen közdür ölümün sancısı içimizde Savursak tufan olacak isyanımız göklerde
Kırılsın hürriyet biçen barbarlığın kalemi Cellatlar gülüşürken ceset başlarında Yürekler yangının hangi renginde kavruluyor Ah kim bilir... Daha kaç duvara çığlıklar yapışıyor
Ah şu bilge zaman, şu öğretmen hayat Zaman ki… Sabrın taşı, en etkili güçtü Aç artık cehaletin gözlerini/ Kurtar… Zincirler arasına sıkıştırılmış özgürlüğü.
28/11/2011/ N_Erol
Ankara’ da ki, kadına dehşete hayır yürüyüşüne, bu şiir ses olsun istedim… Bilsinler ki, kadınları öldürmek erkeklik değil, acizlik ve zavallılıktır! Bir erkek kendisini doğuran kadını öldürüyorsa, o erkeğin namusu ve şerefi yok demektir. Kadını öldürmek namertliktir.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sırça Kadınlar Mezarlığı ! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sırça Kadınlar Mezarlığı ! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bilmezler ki… Onlar insanlığın erdemleri Onlar şafakların alev gözleri Onlar anne, onlar toprak Onlar vatan, onlar bayrak Ve onlar cennetin solmaz gülleri
mükemmel okunasi bir siirdi...kutlarim sizi...saygilar
Ah şu bilge zaman, şu öğretmen hayat Zaman ki… Sabrın taşı, en etkili güçtü Aç artık cehaletin gözlerini/ Kurtar… Zincirler arasına sıkıştırılmış özgürlüğü.
Duyarlı yüreğinize sevgiyle dolu yüreğinize sağlık bu zalimliği bu barbarlığı arada bir yazmalıyızki bu düşüncede olanlara ibret olsun.Çok beğendim en içten saygı ve selamlarımla..