0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1872
Okunma
Suskunluk Adlı Vakt-i Sadıka
Suskunluk susuzluk gibidir
İçerde kulakları sağır eden
Sürekli bir akarsu çağlar
Dışarda bir kum fırtınası
Kelime zerreciklerini yutar
Suskunluk büyütülmüş bir sabrın
Güçlü ve kararlı elleriyle imsaklanır
Yeni ve bir vakti sadıkta tüllenen
Hızlı bir kararla iftarlanır
İyinin ve hak olanın üstüne
Suskunluk bir haksızlığın meydanı
Değildir kendini kında saklayan
Bir hançereden çıkası
Bir izzetli zülfikardır olsa olsa
Çıktığında hak olanı ayırası
Suskunluk uzun ince bir sızı gibi
Kendini biriken bir ağıtkende
Açar perdelerini hak ile batılın
Dağı taşı tarumar eden bir nara gibi
Ömer nefesli bir yiğitten patlarkende
Şimdi küselim icazetli bir dert tutup
Dünya gailesiyle en uzak yarına
Susalım susalım yıkıp yalan olanı
Gerçeği imar için ölümden başlayarak
Avaze olup akalım ahir olana
Bir bağış olsun gecenin siyahına ağıp
Düşlerin dişleriyle çiğnenen bu yıldızlar
Biz iffetlenen mehtabın dağına çıkalım
Bir iyilik siftahının suskun ama söyleyen
Kutlu bayrağını açalım layık olana
Suskunluk kabzalı bir şiir kılıncını çekip
Görelim ikrarını yerin ve göğün
Kalbimizin ve tırnaklarımızın Halıkını
Sonra susamışlığımızın har ve hararetiyle
Harf harf sesliyelim bu vakti sadıkayı
5.0
100% (5)