H e s a p! ..
Bezm-i elest’te söz verdikten sonra,
Karanlık hücremde yürüdüm yolu... iki yüz seksen yıl görmeden ışık, Dokuz ay on günde aşmışım yolu... Ondan gelip O’na gittikten sonra, Olsun uzun kısa, yol; zor karışık! .. Arz’ın bahçesinde gördüm çift kapı, Birinden girilir ve başlar yarış... Kapılar arası bin yıl mesafe, Ölçtüm, biçtim çıktı hepsi bir karış! Girdiğim kapı der; bana hoşgeldin! Çıkacağım kapı, nereye varış... Bu hesap çetrefil kim bilebilir? Vardır bir bilen’de belki kim bilir... On’da bir, yüz’de bir, katsan; bin’de bir! Milyon kere milyon çarpsan hiç! olur... İnsan; sağ iken yük omuzlarında, Ya ölünce kendi söyle; nerdedir? Recep Odacı |
Olsun uzun kısa, yol; zor karışık! ..
Mükemmeldi.
Dünyevi aşk ve sevdadan kısırlaşan atmosfere soluk aldırabilecek kabiliyette bir eserdi.
tebrikler, başarılar efendim.