REYHAN
Reyhan, eşiğine baş koydum gündüz ve gece,
Reyhan, dilimde adın söylerim hece hece... Ardına saklandığın seni gizleyen tüller, Sensin diye görünür gülistan da tüm güller. Yedi renk gökkuşağı saçlarındır tararım, Süreyya ya çıksan da gelir seni ararım... Mim misali kurulmuş yanağındaki ben de, Zatına meftun eder derki; ol bana bende. Arzın güneşi tavaf etmesi gibi ben de, Ta ki kıyamete dek dolanırım çevrende... Reyhan, görüyorsun ya ben gibi pervanen var, Ateş pervanesini hiç başından mı savar? .. Boğazım düğüm düğüm yutkunur anlatamam, Çıksam gam pazarına ben bu aşkı satamam. Kaşların gerilmiş yay kirpiklerin olmuş ok, Haydi gel sen vur beni ölümden özgesi yok! .. Gözyaşlarım alırken ateşten lâl rengini, Esas; gir gör içimin gam kederle cengini... Ey Reyhan, düşmez miyim bir an olsun yâdına? Ne olur söyleyiver aşk ile aşk adına... Reyhan, görüyorsun ya susuyorsun ne diye? Sustukça veriyorsun dert üstü dert hediye! .. Aşkın ummanlarına kanıp dalmaya idim, Ben gideydim yoluma naçar kalmaya idim. Ben kor basıp bağrıma yürek yakmaya idim, Efsunlu gözlerine keşke bakmaya idim... Mecnun, Ferhat la Kerem bana bir güzel izah, Şu aşk aşk dedikleri meğer bela-yı berzah... Sevmiş oldum zatını bir dem kerem et lâkin; Dinsin fırtınaları gönlüm de olsun sakin... Reyhan, görüyorsun ya gönlüm bir kez bağlandı, Düştü külhan içine yana yana dağlandı... Ay buluttan sıyrılıp suları öptüğü an, Reyhan, bilir misin hey! Canan derken yanar can! .. Yürekten kopup gelen haykırış eder bin ah! Ey sevgili bu kadar cevrin olmaz mı günah? Değil; saat, gün, ay, yıl an bile bana asır, Sabrıma şaşırma hiç sana sevdamdadır sır... Yanına git anlatsın Mecnundan fasıl fasıl, Reyhan, Leylâdan öğren sevilmek olur nasıl... Reyhan, görüyorsun ya her gün ölsem yeridir, O yeşil gözlerine baktığımdan beridir... Gökyüzü boydan boya çakır yıldızlar çakır, Şeyda bülbül bu gece mutluluğundan şakır. Ey bülbül bilir misin kaç divane uykusuz, Kaç divane yad elde sahra da kalmış susuz? Mecnuna yoldaş benim çölde gezerim naçar, Ben susayıp yandıkça gölgem de benden kaçar! Canansız titriyorken bedenim üşüyor buz, Ey şen bülbül sen gel de bari bas yarama tuz! .. Reyhan, görüyorsun ya murad; yolda kalmamak, Anladım gerçek aşkmış sevip de kâm almamak... Yârin has bahçesinden bir gonca gülü dermek, Hangi aşığa nasip olmuş vuslata ermek? Mecnun dedi; dön geri öksüz koyma obanı, Gönlünü güdemeyen ey aşkının çobanı! .. |