YANSIMA.
Ölümsüz sandı ,ölüm geldiğinde kapıya bakan,
Yağmur yağmakta,toprak balçık olup nemrut’un tepesinden akıyor. Gökyüzüne bakan hücreme, toprak balçık olup sızıyor, Öteki tarafta olmak vardı ilk akla gelen,korkularıma sesleniyor, En ince yerinden kırılıyor aynam, balcıkların dolduğu görünce, Odamda asılı koku heryeri sarıyor,Nemrut bunca tozu nasıl sakladın? Akıl; vicdanı kullanma telaşı maskelenmiş ,yeraltına girme zamanı değil. Mührü elinde olanların sarayları,hüküm dillerinin ucunda düşüncesi. Ezen ve ezilenin yaşadığı kısa anlatım dip notları ,balcık olmuş ellerim siliyor. Okumak isteyen gözlerime,yağmur damlacıkları penceremden sıçrıyor. Belime kadar dolan balcık soğumakta ,kemiklerimi sızlatıyor. Gücüm irademde, ağaç dallarından sarkan meyvelerin kokularını hissettiriyor, Boyun eğmiyeceğim balçık olup üzerime akan. Sonsuz özgürlüğün imkansızlarına gönül verenlerin zincirleri kırması düşlerimde. Bitmeyen başarısızlıkların yeniden diyen gücünü,yüreğim hissediyor, Dört tarafım duvar,özgürlüğüm demir parmaklar arasındaki gökyüzü, Yıkana bilmenin hasreti şimdi üzerimdeki balcığı şiddetiyle titretiyor. Nefesime göz dikenler yanıldılar,duvarların çürümüş yüzü çatırdıyor. Yağmura kavuşmanın koşar adımlarıyla öldü diyen ölü topraklar yıkanıyor. |