GÜVERCİNLER
Düşlerim
Geri iade edilmiş adak ağaçlarında kaldı. Kırıldı ayak bileğinden sesim. Yüzümde, yumrukların o mor iziyle Beyaz sokakların siyahi cesedi oldum. Bileklerime ağır gelen ellerim Parmak aralarımdan kayıp düşüyor. Anne… Baba… Mutluluk benden gideli çok oldu, Gözlerim saygıyı unutalı. Soluğuma indirilen tokadın Unutulmuş besmelesiyle bakıyor vahşi gözleri… Vurma_______ Vurma_______ Sesimi duyan var mı? Güvercinler hala uçabiliyor mu? Tutmayın gecenin sesini Vurmasın bana bu adam Ve incitmesin çürüyen yerlerimi Anne… Baba… Âmini eksik cesedim artık Görmeyin beni bu halde Bilmeyin bunca yitikliğimi, Kimliksizliğimi… Siz bana, Ellerinizi sadece Saçımı okşamak için kaldırırdınız. Oysa şimdi Canım yanıyor En çok ruhum… Vurma____ Vurma____ Sesimi duyan var mı? Güvercinler hala uçabiliyor mu gökyüzünün siyahına inat? Anne… Baba… Bu adam beni döverken Kimyasal izler bırakıyor vücudumda, Görüntümü tanıyamayışınız bu yüzden… Bu yüzden eksilmişliğim / mor suretimden… O hep, En iyi yaptığı şeyi yapıyor Beni dövüyor. Sesimi duyan var mı? Güvercinler hala uçabiliyor mu? **** “Şimdi ellerim, En tenha istasyonu şehrin. Saçlarımdan rüzgarı koklayan tanrı Beni terk et____ Kırıklarımı kesme vakti… Giydirilmiş bir düşü, Soymaktan geliyorum. Âmini eksik cesediyim kendimin.” Burçak Durak |
En tenha istasyonu şehrin.
Saçlarımdan rüzgarı koklayan tanrı
Beni terk et____
Kırıklarımı kesme vakti…
Giydirilmiş bir düşü,
Soymaktan geliyorum.
Âmini eksik cesediyim kendimin.”
DUYGU YÜKLÜ MANİDAR ŞİİRİNİZİ KUTLARIM.